1. [42:37] | velleẕîne yectenibûne kebâira-l'iŝmi velfevâḥişe veiẕâ mâ gaḍibû hüm yagfirûn. | والذين يجتنبون كبائر الإثم والفواحش وإذا ما غضبوا هم يغفرون وَالَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَإِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَ |
---|
Elmalılı | O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar. Onlar öfkelendikleri zaman da kusurları bağışlarlar. | Y. Ali | Those who avoid the greater crimes and shameful deeds, and, when they are angry even then forgive;
| Words | | والذين - And those who| يجتنبون - avoid| كبائر - (the) greater| الإثم - sins| والفواحش - and the immoralities,| وإذا - and when| ما - and when| غضبوا - they are angry,| هم - they| يغفرون - forgive,| | Pickthal | And those who shun the worst of sins and indecencies and, when they are wroth, forgive, | Arberry | And those who avoid the heinous sins and indecencies and when they are angry forgive, | Shakir | And those who. shun the great sins and indecencies, and whenever they are angry they forgive. | Free Minds | And those who avoid gross sins and lewdness, and when they are angered, they forgive. | Qaribullah | And those who avoid the major sins and indecencies and, when angered, forgive; | Asad | and who shun the more heinous sins and abominations; and who, whenever they are moved to anger, readily forgive; | Diyanet Vakfı | Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar. | Diyanet | Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler. | Edip Yüksel | Onlar ki büyük günahlardan çirkin işlerden kaçınırlar ve kızdıkları zaman bağışlarlar. | Suat Yıldırım | Onlar öyle kimselerdir ki büyük günahlardan ve hayasız çirkin işlerden kaçınırlar, kızdıkları zaman öfkelerini yutar, karşıdakinin kusurlarını affederler. [3,134] | Yaşar Nuri Öztürk | Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve suçların büyüklerinden ve çirkin şeylerden kaçınanlara ve kızdıkları zaman, suçları örtenlere. | Ali Bulaç | (Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin -utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar, | Süleyman Ateş | Onlar büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar; kızdıkları zaman da onlar, affederler. | Önceki [42:36]< >[42:38] Sonraki |
|