1. [40:85] | felem yekü yenfe`uhüm îmânühüm lemmâ raev be'senâ. sünnete-llâhi-lletî ḳad ḫalet fî `ibâdih. veḫasira hünâlike-lkâfirûn. | فلم يك ينفعهم إيمانهم لما رأوا بأسنا سنت الله التي قد خلت في عباده وخسر هنالك الكافرون فَلَمْ يَكُ يَنفَعُهُمْ إِيْمَانُهُمْ لَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا سُنَّتَ اللَّهِ الَّتِي قَدْ خَلَتْ فِي عِبَادِهِ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْكَافِرُونَ |
---|
Elmalılı | Ama hışmımızı gördükleri zamanki imanları kendilerine fayda verecek değildi. Allah'ın, kulları hakkındaki geçe gelen kanunu budur. İşte kâfirler bu noktada hüsrana düştüler. |
Y. Ali | But their professing the Faith when they (actually) saw Our Punishment was not going to profit them. (Such has been) Allah's Way of dealing with His Servants (from the most ancient times). And even thus did the Rejecters of Allah perish (utterly)!
|
Words | | فلم - But did not| يك - But did not| ينفعهم - benefit them| إيمانهم - their faith| لما - when| رأوا - they saw| بأسنا - Our punishment.| سنت - (Such is the) Way| الله - (of) Allah| التي - which| قد - (has) indeed| خلت - preceded| في - among| عباده - His slaves.| وخسر - And are lost| هنالك - there| الكافرون - the disbelievers.| |
Pickthal | But their faith could not avail them when they saw Our doom. This is Allah's law which hath ever taken course for His bondmen. And then the disbelievers will be ruined. |
Arberry | But their belief when they saw Our might did not profit them -- the wont of God, as in the past, touching His servants; then the unbelievers shall be lost. |
Shakir | But their belief was not going to profit them when they had seen Our punishment; (this is) Allah's law, which has indeed obtained in the matter of His servants, and there the unbelievers are lost. |
Free Minds | But their belief could not help them once they saw Our might. Such is God's way that has been established with His servants. And the rejecters were then totally in loss. |
Qaribullah | But when they saw Our Might their belief did not benefit them! It is the way of Allah that has passed concerning His worshipers. There, the unbelievers shall be lost. |
Asad | But their attaining to faith after they had beheld Our punishment could not possibly benefit them [I.e., firstly, because this belated faith could not unmake a reality which had already come into being, and, secondly, because it could not contribute to their spiritual growth inasmuch as it was not an outcome of free choice but had been, rather, forced on them by the shock of an irreversible calamity.] - such being the way of God that has always obtained for His creatures -: and so, then and there, lost were they who had denied the truth. [The "way of God" (sunnat Allah) is the Quranic term for the totality of natural laws instituted by the Creator: in this case, the law that faith has no spiritual value unless it arises out of a genuine, inner enlightenment.] |
Diyanet Vakfı | Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah'ın kulları hakkında süregelen adeti budur. İşte o zaman kafirler hüsrana uğrayacaklardır. |
Diyanet | Ama, Bizim şiddetli azabımızı görüp de öyle inanmaları kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında, öteden beri yürürlükte olan yasasıdır. İşte inkarcılar o zaman hüsranda kaldılar. |
Edip Yüksel | Azabımızı gördüklerinde inanmaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Bu, daha önceki kulları hakkında sürekli uygulanan ALLAH'ın sünneti (yasası) dır. İşte o zaman inkarcılar hüsrana uğramışlardır. |
Suat Yıldırım | Fakat şiddetimizi gördüklerinde iman etmeleri kendilerine fayda sağlamadı.Allah'ın kulları hakkında carî olan uygulaması hep böyle olmuştur.İşte kâfirler burada hüsrana uğramışlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ne var ki, şiddetimizi gördüklerinde, ettikleri iman kendilerine yarar sağlamadı. Allah'ın, kulları hakkında işleyip duran yolu-yöntemidir bu. İnkârcılar orada hüsrana uğradılar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Fakat azabımızı gördükleri zaman inanmaları, onlara bir fayda vermez; Allah'ın, kulları hakkında icra edilegelen yoluyoradamıdır bu ve işte buracıkta kafirler, ziyan edip giderler. |
Ali Bulaç | Ama Bizim dayanılmaz-azabımızı gördükleri zaman, imanları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. (Bu,) Allah'ın kulları arasında sürüp-giden sünnetidir. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır. |
Süleyman Ateş | Fakat hışmımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine bir fayda sağlamadı. Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan yasası budur. İşte o zaman kafirler ziyana uğramışlardır. |
Önceki [40:84]< >[41:1] Sonraki |