1. [4:170] | yâ eyyühe-nnâsü ḳad câekümü-rrasûlü bilḥaḳḳi mir rabbiküm feâminû ḫayral leküm. vein tekfürû feinne lillâhi mâ fi-ssemâvâti vel'arḍ. vekâne-llâhü `alîmen ḥakîmâ. | يا أيها الناس قد جاءكم الرسول بالحق من ربكم فآمنوا خيرا لكم وإن تكفروا فإن لله ما في السماوات والأرض وكان الله عليما حكيما يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَكُمُ الرَّسُولُ بِالْحَقِّ مِن رَّبِّكُمْ فَآمِنُواْ خَيْرًا لَّكُمْ وَإِن تَكْفُرُواْ فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا |
---|
Elmalılı | Ey insanlar, Resul size, Rabbi'nizden hakkı (gerçeği) getirdi. Kendi yararınıza olarak ona inanın. Eğer inkâr ederseniz, bilin ki göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Allah bilendir, hikmet sahibidir. | Y. Ali | O Mankind! The Messenger hath come to you in truth from Allah: believe in him: It is best for you. But if ye reject Faith, to Allah belong all things in the heavens and on earth: And Allah is All-knowing, All-wise.
| Words | | يا - O| أيها - O| الناس - mankind!| قد - Surely| جاءكم - has come to you| الرسول - the Messenger| بالحق - with the truth| من - from| ربكم - your Lord| فآمنوا - so believe,| خيرا - (it is) better| لكم - for you.| وإن - But if| تكفروا - you disbelieve,| فإن - then indeed,| لله - to Allah (belongs)| ما - whatever| في - (is) in| السماوات - the heavens| والأرض - and the earth.| وكان - And is| الله - Allah| عليما - All-Knowing,| حكيما - All-Wise.| | Pickthal | O mankind! The messenger hath come unto you with the Truth from your Lord. Therefor believe; (it is) better for you. But if ye disbelieve, still, lo! unto Allah belongeth whatsoever is in the heavens and the earth. Allah is ever Knower, Wise. | Arberry | O men, the Messenger has now come to you with the truth from your Lord; so believe; better is it for you. And if you disbelieve, to God belongs all that is in the heavens and in the earth; and God is All-knowing, All-wise. | Shakir | O people! surely the Messenger has come to you with the truth from your Lord, therefore believe, (it shall be) good for you and If you disbelieve, then surely whatever is in the heavens and the earth is Allah's; and Allah is Knowing, Wise. | Free Minds | O people, a messenger has come to you with truth from your Lord, so believe; that is better for you. And if you disbelieve, then to God is what is in heavens and Earth. And God is Knowledgeable, Wise. | Qaribullah | O people, the Messenger (Prophet Muhammad) has come to you with the truth from your Lord, so believe, it is better for you. If you disbelieve, to Allah belongs all that is in the heavens and the earth. And Allah is the Knower, the Wise. | Asad | O mankind! The Apostle has now come unto you with the truth from your Sustainer: believe, then, for your own good! And if you deny the truth - behold, unto God belongs all that is in the heavens and all that is on earth, and God is indeed all-knowing, wise! | Diyanet Vakfı | Ey insanlar! Resul size Rabbinizden gerçeği getirdi (bunda şüphe yoktur), şu halde kendi iyiliğinize olarak (ona) iman edin. Eğer inkar ederseniz, göklerde ve yerde ne varsa şüphesiz hepsi Allah'ındır. (O'nun sizin inanmanıza ihtiyacı yoktur). Allah geniş ilim ve hikmet sahibidir. | Diyanet | Ey İnsanlar! Peygamber Rabbiniz'den size gerçekle geldi, inanın, bu sizin hayrınızadır. İnkar ederseniz, bilin ki, göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. Allah bilendir. Hakim'dir. | Edip Yüksel | İnsanlar! Elçi Rabbinizden gerçeği getirmiştir. Kendi yararınız için inanmalısınız. İnkar ederseniz, bilin ki göklerde ve yerde ne varsa ALLAH'ındır. ALLAH Bilendir, Bilgedir. | Suat Yıldırım | Ey insanlar! Resûlullah Rabbinizden size hakkı getirdi, kendi iyiliğiniz için ona iman edin.Eğer inkâr ederseniz bilin ki göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir). [14,8] | Yaşar Nuri Öztürk | Ey insanlar! Resul size Rabbinizden hakkı getirdi; artık inanın ona ki hayrınıza olsun. Nankörlük ederseniz göklerdekiler de yerdekiler de Allah'ındır. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ey insanlar, şüphe yok ki peygamber, Rabbinizden gerçek olarak gelmiştir size, siz de inanın, hayırlıdır size bu. İnkar ederseniz şüphe yok ki Allah'ındır ne varsa göklerde ve yeryüzünde ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Ali Bulaç | Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi. Öyleyse iman edin, sizin için hayırlıdır. Eğer inkara saparsanız, şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah'ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Süleyman Ateş | Ey İnsanlar, Elçi size, Rabbinizden gerçeği getirdi. Kendi yararınıza olarak (ona) inanın. Eğer inkar ederseniz, bilin ki göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Önceki [4:169]< >[4:171] Sonraki |
|