Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  39 - ZümerGörüntülenen ayet : 47 | 75 - Sure No: 39
Önceki [39:46]< >[39:48] Sonraki
1.
[39:47]
velev enne lilleẕîne żalemû mâ fi-l'arḍi cemî`av vemiŝlehû me`ahû leftedev bihî min sûi-l`aẕâbi yevme-lḳiyâmeh. vebedâ lehüm mine-llâhi mâ lem yekûnû yaḥtesibûn.ولو أن للذين ظلموا ما في الأرض جميعا ومثله معه لافتدوا به من سوء العذاب يوم القيامة وبدا لهم من الله ما لم يكونوا يحتسبون
وَلَوْ أَنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُ مَعَهُ لَافْتَدَوْا بِهِ مِن سُوءِ الْعَذَابِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَبَدَا لَهُم مِّنَ اللَّهِ مَا لَمْ يَكُونُوا يَحْتَسِبُونَ
Elmalılı Eğer bütün yeryüzündekiler ve bir o kadarı da beraber o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için onu mutlaka feda ederlerdi. Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılır.
Y. AliEven if the wrong-doers had all that there is on earth, and as much more, (in vain) would they offer it for ransom from the pain of the Penalty on the Day of Judgment: but something will confront them from Allah, which they could never have counted upon!
 Words| ولو - And if| أن - And if| للذين - those who| ظلموا - did wrong| ما - (had) whatever| في - (is) in| الأرض - the earth| جميعا - all| ومثله - and (the) like of it| معه - with it,| لافتدوا - they would ransom| به - with it| من - from| سوء - (the) evil| العذاب - (of) the punishment| يوم - (on the) Day| القيامة - (of) the Resurrection.| وبدا - And (will) appear| لهم - to them| من - from| الله - Allah| ما - what| لم - not| يكونوا - they had| يحتسبون - taken into account.|
PickthalAnd though those who do wrong possess all that is in the earth, and therewith as much again, they verily will seek to ransom themselves therewith on the Day of Resurrection from the awful doom; and there will appear unto them, from their Lord, that wherewith they never reckoned.
Arberry If the evildoers possessed all that is in the earth, and the like of it with it, they would offer it to ransom themselves from the evil of the chastisement on the Day of Resurrection; yet there would appear to them from God that they never reckoned with,
ShakirAnd had those who are unjust all that is in the earth and the like of it with it, they would certainly offer it as ransom (to be saved) from the evil of the punishment on the day of resurrection; and what they never thought of shall become plain to them from Allah.
Free MindsAnd if those who transgressed owned everything on Earth, and its equivalent again with it, they would ransom it to avoid the terrible retribution on the Day of Resurrection. They will be shown by God what they did not expect.
Qaribullah On the Day of Resurrection, if the harmdoers owned all that is in the earth and as much again besides, they would offer it to ransom themselves from the evil of the punishment. From Allah will come to them that with which they had never reckoned,
AsadBut if those who are bent on evildoing possessed all that is on earth, and twice as much, [Lit., "and the like of it with it".] they would surely offer it as ransom from the awful suffering [that will befall them] on the Day of Resurrection: [Cf. 3:91 and the corresponding note.] for, something with which they had not reckoned before will [by then] have been made obvious to them by God; [Lit., "will have become obvious to them (bada lahum) from God" - i.e., the fact that man's attitudes and actions in this world determine his state and further development in the hereafter: in other words, that happiness or suffering in the life to come (allegorically described as "paradise" or `hell", and "reward" or "chastisement") are but natural consequences of the use which man makes in this life of his capabilities, endowments and opportunities.]
Diyanet VakfıEğer yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gününde azabın fenalığından (kurtulmak için) elbette bunları feda ederlerdi. Halbuki (o gün) onlar için, Âllah tarafından, hiç hesaba katmadıkları şeyler ortaya çıkmıştır.
DiyanetYeryüzünde olanların hepsi ve bir misli daha zalimlerin olmuş olsa, kıyamet günündeki kötü azap için fidye verseler kabul edilmez. Allah katından onlara, hiç hesaplamadıkları şeyler beliriverir.
Edip YükselZalimler, yerdekilerin tümüne ve hatta onun bir katına daha sahip olsaydı bile, Diriliş Gününün o müthiş azabından kurtulmak için onu fidye olarak vereceklerdi. Kendilerine, ALLAH tarafından hiç beklemedikleri bir şey gösterilecektir
Suat YıldırımO zalim kâfirler, dünyanın bütün malları ve imkânları kendilerinin olsa, hatta onların bir misli daha bulunsaydı, kıyamet gününde azabın kötülüğünden kurtulmak için, derhal fidye olarak verirlerdi. O gün onların hiç hesaba katmadıkları öyle şeyler Allah tarafından ortaya dökülür ki saymaya gelmez!
Yaşar Nuri ÖztürkEğer yerdekilerin tamamı ve beraberinde bir o kadarı, zulmedenlerin olsa, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için tümünü mutlaka fidye verirlerdi. Çünkü hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılmıştır.
Abdulbaki GölpınarlıYeryüzünde ne varsa hepsi ve onlarla beraber de daha bir misli, zulmedenlerin olsa kıyamet günü, azabın kötülüğünü giderip kurtulmak için elbette bağışlarlardı; ve o gün, onların hiç hesaplamakdıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılıverecek.
Ali BulaçEğer yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha zalimlerin olmuş olsaydı, kıyamet günü o kötü azaptan (kurtulmak amacıyla) gerçekten bunları fidye olarak verirlerdi. Oysa, onların hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah'tan kendileri için açığa çıkmıştır.
Süleyman AteşEğer yeryüzünde bulunanların tümü, ve onun bir misli daha zulmedenlerin olsaydı, kıyamet günü o kötü azabdan (kurtulmak için) onu mutlaka fidye verirlerdi. (Çünkü) hiç hesabetmedikleri şeyler, Allah'tan karşılarına çıkmıştır.
Önceki [39:46]< >[39:48] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17