1. [39:39] | ḳul yâ ḳavmi-`melû `alâ mekânetiküm innî `âmil. fesevfe ta`lemûn. | قل يا قوم اعملوا على مكانتكم إني عامل فسوف تعلمون قُلْ يَا قَوْمِ اعْمَلُوا عَلَى مَكَانَتِكُمْ إِنِّي عَامِلٌ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | De ki: "Ey kavmim! Haliniz üzere çalışın. Ben de kendi halime göre çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz." |
Y. Ali | Say: "O my People! Do whatever ye can: I will do (my part): but soon will ye know-
|
Words | | قل - Say,| يا - O| قوم - "O my people!| اعملوا - Work| على - (according) to| مكانتكم - your position,| إني - indeed, I am| عامل - working;| فسوف - then soon| تعلمون - you will know| |
Pickthal | Say: O my people! Act in your manner. Lo! I (too) am acting. Thus ye will come to know |
Arberry | Say: 'My people, act according to your station; I am acting; and soon you will know |
Shakir | Say: O my people! work in your place, surely I am a worker, so you will come to know. |
Free Minds | Say: "O my people, work according to your way, and I will work. You will come to know." |
Qaribullah | Say: 'O nation, work according to your status, I am working according to my status, and soon you will know |
Asad | Say: "O my [truth-denying] people! Do yet all that may be within your power, [whereas] I, behold, shall labour [in God's way]: in time you will come to know |
Diyanet Vakfı | De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında bileceksiniz!". |
Diyanet | De ki: "Ey milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın; doğrusu ben de yapacağım. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek bileceksiniz." |
Edip Yüksel | De ki, "Ey halkım, bildiğinizi yapın, ben de yapacağım. İleride bileceksiniz:" |
Suat Yıldırım | Hem de ki: “Ey halkım! Siz elinizden gelen fenalığı yapın, ama ben de işime devam edeceğim.Zelil ve rezil eden azabın dünyada kime geleceğini, âhirette ise devamlı azabın kimin başına ineceğini yakında öğrenirsiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk | De ki: "Ey toplumum! Yapabildiğinizi yapın; ben de kendi işimi yapacağım. Yakında bileceksiniz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | De ki: Ey kavmim, gücünüz neye yetiyorsa yapadurun, şüphe yok ki ben de yapmadayım, yakında bilir, anlarsınız. |
Ali Bulaç | De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın-edin; elbette ben de yapıp-ederim. Artık yakında öğreneceksiniz." |
Süleyman Ateş | De ki: "Ey kavmim, durumunuza göre bildiğinizi yapın, ben de (bildiğimi) yapıyorum; yakında bileceksiniz;" |
Önceki [39:38]< >[39:40] Sonraki |