1.
[38:44] | veḫuẕ biyedike ḍigŝen faḍrib bihî velâ taḥneŝ. innâ vecednâhü ṣâbirâ. ni`me-l`abd. innehû evvâb. |  وخذ بيدك ضغثا فاضرب به ولا تحنث إنا وجدناه صابرا نعم العبد إنه أواب
وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِب بِّهِ وَلَا تَحْنَثْ إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًا نِّعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ |
|---|
| Elmalılı | (Bir de dedik ki): "Eline bir demet al da onunla (eşine) vur; yemininde durmamazlık etme." Doğrusu biz onu sabırlı bulduk. O ne güzel kul! O hakikaten daima Allah'a yönelmektedir. | | Y. Ali | "And take in thy hand a little grass, and strike therewith: and break not (thy oath)." Truly We found him full of patience and constancy. How excellent in Our service! ever did he turn (to Us)!
| | Words | | وخذ - "And take| بيدك - in your hand| ضغثا - a bunch| فاضرب - and strike| به - with it| ولا - and (do) not| تحنث - break (your) oath."| إنا - Indeed, We| وجدناه - [We] found him| صابرا - patient,| نعم - an excellent| العبد - slave.| إنه - Indeed, he| أواب - repeatedly turned.| | | Pickthal | And (it was said unto him): Take in thine hand a branch and smite therewith, and break not thine oath. Lo! We found him steadfast, how excellent a slave! Lo! he was ever turning in repentance (to his Lord). | | Arberry | and, 'Take in thy hand a bundle of rushes, and strike therewith, and do not fail in thy oath.' Surely We found him a steadfast man. How excellent a servant he was! He was a penitent. | | Shakir | And take in your hand a green branch and beat her with It and do not break your oath; surely We found him patient; most excellent the servant! Surely he was frequent m returning (to Allah). | | Free Minds | "And take in your hand a bundle and travel with it, and do not break your oath." We found him steadfast. What a good servant! He was obedient. | | Qaribullah | (We said to him): 'Take a bundle of rushes and strike with it; and do not break your oath. ' We found him to be patient, a good worshiper and he was penitent. | | Asad | [And finally We told him:] "Now take in thy hand a small bunch of grass, and strike therewith, and thou wilt not break thine oath!" [In the words of the Bible (The Book of Job ii, 9), at the time of his seemingly hopeless suffering Job's wife reproached her husband for persevering in his faith: "Dost thou still retain thine integrity? Curse God, and die." According to the classical Quran-commentators, Job swore that, if God would restore him to health, he would punish her blasphemy with a hundred stripes. But when he did recover, he bitterly regretted his hasty oath, for he realized that his wife's "blasphemy" had been an outcome of her love and pity for him; and thereupon he was told in a revelation that he could fulfill his vow in a symbolic manner by striking her once with "a bunch of grass containing a hundred blades or more". (Cf. 5:89 - "God will not take you to task for oaths which you may have uttered without thought.")] - for, verily, We found him full of patience in adversity: how excellent a servant [of Ours], who, behold, would always turn unto Us! | | Diyanet Vakfı | Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi. | | Diyanet | "Ey Eyyub! Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma" demiştik. Doğrusu Biz onu sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu, daima Allah'a yönelirdi. | | Edip Yüksel | "Şimdi eline bir değnek alıp yola çık. Yeminini bozma." Onu sabırlı bulduk. Ne iyi bir kul! Sürekli yönelirdi. | | Suat Yıldırım | Bir de ona: “Eline bir demet sap al, onunla vur! Yemininden dönen durumuna düşme!” dedik. Doğrusu Biz onu pek sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! O, gerçekten Allah'a yönelirdi. {KM, Eyub 2,8; 1,21-22} | | Yaşar Nuri Öztürk | "Eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik. Biz onu sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! Bize yönelen, yakaran biriydi o. | | Abdulbaki Gölpınarlı | Eline dedik, bir demet sap al da onunla vur ve yeminini.bozma. Şüphe yok ki biz onu, sabırlı bulduk, ne güzel bir kuldu ve şüphe yok ki o, daima Rabbine dönen, tövbe eden bir kuldu. | | Ali Bulaç | "Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. | | Süleyman Ateş | (Dedik ki): "Eline bir demet sap al, onunla vur da yeminini bozma." Gerçekten biz onu sabreden (bir kul) bulmuştuk. Ne güzel kuldu, o daima (bize) başvururdu. | | Önceki [38:43]< >[38:45] Sonraki |
|
