1. [38:20] | veşedednâ mülkehû veâteynâhü-lḥikmete vefaṣle-lḫiṭâb. | وشددنا ملكه وآتيناه الحكمة وفصل الخطاب وَشَدَدْنَا مُلْكَهُ وَآتَيْنَاهُ الْحِكْمَةَ وَفَصْلَ الْخِطَابِ |
---|
Elmalılı | Biz onun mülkünü kuvvetlendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıldan ayırt etme kabiliyeti vermiştik. |
Y. Ali | We strengthened his kingdom, and gave him wisdom and sound judgment in speech and decision.
|
Words | | وشددنا - And We strengthened| ملكه - his kingdom| وآتيناه - and We gave him| الحكمة - [the] wisdom| وفصل - and decisive| الخطاب - speech.| |
Pickthal | We made his kingdom strong and gave him wisdom and decisive speech. |
Arberry | We strengthened his kingdom, and gave him wisdom and speech decisive. |
Shakir | And We strengthened his kingdom and We gave him wisdom and a clear judgment. |
Free Minds | And We strengthened his kingship, and We gave him the wisdom and the ability to make sound judgement. |
Qaribullah | We made his kingdom strong and gave him wisdom and decisive speech. |
Asad | And We strengthened his dominion, and bestowed upon him wisdom and sagacity in judgment. |
Diyanet Vakfı | Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik. |
Diyanet | Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiştik. Ona hikmet ve kesin hüküm selahiyeti vermiştik. |
Edip Yüksel | Yönetimini güçlendirdik; ona bilgelik ve çok iyi bir yargılama gücü verdik. |
Suat Yıldırım | Biz onun hakimiyetini güçlendirdik, ona hikmet, nübüvvet, isabetli karar verme ve meramını güzelce ifade etme kabiliyeti verdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Mülk ve yönetimini güçlendirmiştik. Kendisine hikmet ve hakla bâtılı ayıran söz etme yeteneği vermiştik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve onun saltanatını kuvvetlendirdik ve ona peygamberlik ve gerçekle batılı ayırt ediş bilgisini verdik. |
Ali Bulaç | Onun mülkünü güçlendirmiştik. Ona hikmet ve anlatım çarpıcılığını vermiştik. |
Süleyman Ateş | Onun mülkünü güçlendirmiştik, kendisine hikmet (peygamberlik, yüksek bilgi, hakkı batıldan ayırma, davaları çözme) ve açık, güzel konuşma (yeteneği) vermiştik. |
Önceki [38:19]< >[38:21] Sonraki |