1. [37:9] | düḥûrav velehüm `aẕâbüv vâṣib. | دحورا ولهم عذاب واصب دُحُورًا وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ |
---|
Elmalılı | Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır. |
Y. Ali | Repulsed, for they are under a perpetual penalty,
|
Words | | دحورا - Repelled;| ولهم - and for them| عذاب - (is) a punishment| واصب - perpetual,| |
Pickthal | Outcast, and theirs is a perpetual torment; |
Arberry | rejected, and theirs is an everlasting chastisement, |
Shakir | Being driven off, and for them is a perpetual chastisement, |
Free Minds | Outcasts; they will have an eternal retribution. |
Qaribullah | They are rejected and theirs is an everlasting punishment; |
Asad | cast out [from all grace], with lasting suffering in store for them [in the life to come]; |
Diyanet Vakfı | Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. |
Diyanet | Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır. |
Edip Yüksel | Kovulurlar; sürekli bir azabı hakketmişlerdir. |
Suat Yıldırım | Dinlemeye kalksalar kovulup atılırlar. Hem onlar için devamlı bir azap vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Horhakir bir halde ve onlar içindir ardıarası kesilmeyen azap. |
Ali Bulaç | Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azap vardır. |
Süleyman Ateş | Kovulurlar. Onlar için sürekli bir azab vardır. |
Önceki [37:8]< >[37:10] Sonraki |