1. [37:173] | veinne cündenâ lehümü-lgâlibûn. | وإن جندنا لهم الغالبون وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ |
---|
Elmalılı | Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: "Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir." |
Y. Ali | And that Our forces,- they surely must conquer.
|
Words | | وإن - And indeed,| جندنا - Our host| لهم - surely, they| الغالبون - (will be) those who overcome.| |
Pickthal | And that Our host, they verily would be the victors. |
Arberry | and Our host -- they are the victors. |
Shakir | And most surely Our host alone shall be the victorious ones. |
Free Minds | And that Our soldiers are the winners. |
Qaribullah | and Our armies shall be the victors. |
Asad | and that, verily, Our hosts - they indeed - would [in the end] be victorious! |
Diyanet Vakfı | Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir. |
Diyanet | Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir. |
Edip Yüksel | Bizim ordumuz kesinlikle üstün gelecektir. |
Suat Yıldırım | Şu kesindir ki, Biz resul olarak gönderdiğimiz kullarımıza söz verdik ki onlar yardımımıza mazhar olacaklar ve Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir. [58,21; 40,5] |
Yaşar Nuri Öztürk | Ordularımız, galip gelenlerin ta kendileri olacaklar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şüphe yok ki bizim ordumuz, elbette üstündür. |
Ali Bulaç | Ve hiç şüphesiz; Bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar onlardır. |
Süleyman Ateş | Ve galip gelenler, mutlaka bizim ordumuz olacaktır! |
Önceki [37:172]< >[37:174] Sonraki |