1. [37:170] | fekeferû bih. fesevfe ya`lemûn. | فكفروا به فسوف يعلمون فَكَفَرُوا بِهِ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Fakat şimdi onu inkâr ettiler. Ama ilerde bileceklerdir. |
Y. Ali | But (now that the Qur'an has come), they reject it: But soon will they know!
|
Words | | فكفروا - But they disbelieved| به - in it,| فسوف - so soon| يعلمون - they will know.| |
Pickthal | Yet (now that it is come) they disbelieve therein; but they will come to know. |
Arberry | But they disbelieved in it; soon they shall know! |
Shakir | But (now) they disbelieve in it, so they will come to know. |
Free Minds | But they rejected it. They will come to know. |
Qaribullah | But they disbelieve in it (the Koran), but soon they shall know! |
Asad | And yet, [now that this divine writ has been placed before them,] they refuse to acknowledge it as true! In time, however, they will come to know [what it was that they had rejected]: |
Diyanet Vakfı | İşte şimdi onu inkar ettiler. Ama ileride bileceklerdir! |
Diyanet | Böyleyken O'nu inkar ettiler. Ama bileceklerdir. |
Edip Yüksel | Böylece onu inkar ettiler; ileride bilecekler. |
Suat Yıldırım | Ama şimdi onu red ve inkâr ettiler;Fakat yakında öğrenirler! |
Yaşar Nuri Öztürk | Fakat ardından onu inkâr ettiler. Yakında bilecekler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Derken kitap geldi de inanmadılar ona, yakında ne olacaklarını bilecekler. |
Ali Bulaç | Fakat (kitap gelince) onu tanımayıp-küfrettiler; yakında bileceklerdir. |
Süleyman Ateş | Ama o uyarıyı inkar ettiler, yakında (inkar etmelerinin sonunun nasıl olacağını) bileceklerdir. |
Önceki [37:169]< >[37:171] Sonraki |