1. [34:45] | vekeẕẕebe-lleẕîne min ḳablihim vemâ belegû mi`şâra mâ âteynâhüm fekeẕẕebû rusülî. fekeyfe kâne nekîr. | وكذب الذين من قبلهم وما بلغوا معشار ما آتيناهم فكذبوا رسلي فكيف كان نكير وَكَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَمَا بَلَغُوا مِعْشَارَ مَا آتَيْنَاهُمْ فَكَذَّبُوا رُسُلِي فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ |
---|
Elmalılı | Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Hem bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine eremediler. Peygamberlerimi yalanladılar, ama beni inkâr edişin sonu nasıl oldu? |
Y. Ali | And their predecessors rejected (the Truth); these have not received a tenth of what We had granted to those: yet when they rejected My messengers, how (terrible) was My rejection (of them)!
|
Words | | وكذب - And denied| الذين - those who| من - (were) before them| قبلهم - (were) before them| وما - and not| بلغوا - they have attained| معشار - a tenth| ما - (of) what| آتيناهم - We (had) given them.| فكذبوا - But they denied| رسلي - My Messengers,| فكيف - so how| كان - was| نكير - My rejection?| |
Pickthal | Those before them denied, and these have not attained a tithe of that which We bestowed on them (of old); yet they denied My messengers. How intense then was My abhorrence (of them)! |
Arberry | Those that were before them also cried lies, yet they reached not a tenth of what We gave them; they cried lies to My Messengers, and how was My horror! |
Shakir | And those before them rejected (the truth), and these have not yet attained a tenth of what We gave them, but they gave the lie to My messengers, then how was the manifestation of My disapproval? |
Free Minds | And those before them had also denied, while they did not reach one tenth of what We have given to this generation, so they denied My messengers, how severe was My retribution! |
Qaribullah | Those who have gone before them belied, yet they did not reach a tenth of what We gave them; yet they belied My Messengers. And how was (My) rejection (their destruction)! |
Asad | Thus, too, gave the lie to the truth [many of] those who lived before them; and although those [earlier people] had not attained to even a tenth of [the evidence of the truth] which We have vouchsafed unto these [late successors of theirs], yet when they gave the lie to My apostles, how awesome was My rejection! [Sc., "And how much worse will fare the deniers of the truth to whom so explicit and so comprehensive a divine writ as the Quran has been conveyed!" My rendering of the whole of this verse is based on Razi's interpretation, which differs from that of most of the other commentators.] |
Diyanet Vakfı | Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) inkar etmişlerdi. Bunlar, öncekilere verdiklerimizin onda birine erişmemişlerdi. (Böyle iken), peygamberimi yalanladılar; ama benim karşılık olarak verdiğim nasıl olmuştu! |
Diyanet | Kendilerinden önce gelenleri de yalanlamışlardı; oysa bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine bile erişememişlerdi. Böyleyken peygamberlerimizi yalanladılar; Beni inkar etmek nasıl olur? |
Edip Yüksel | Onlardan öncekiler yalanladılar. Halbuki onlara verilenlerin onda birine ulaşmamışlardı. Elçilerimi yalanladılar. Beni tanımamak da nasılmış? |
Suat Yıldırım | Bunlardan, (Mekke müşriklerinden) öncekiler de hakkı yalan saymışlardı.Halbuki bunların güç ve kuvveti onlarınkinin onda biri kadar bile değildir. Buna rağmen azabı engelleyemediler. Peygamberlerimi yalan saydılar ama, redlerine karşı Benim reddedişim nasıl olurmuş, iyice gördüler! [46,26; 40,82] |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlardan öncekiler de yalanladılar. Üstelik bunlar, ötekilerine verdiklerimizin onda birine bile ulaşamadılar. Resullerimi yalanladılar. Peki, benim azabım nasıl oldu!? |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı ve bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine bile nail olamadılar, öyle olduğu halde yalanladılar da ceza ve azabım, nasıl gelip çattı, helak etti onları. |
Ali Bulaç | Kendilerinden öncekiler de yalanladı. Oysa bunlar, öbürlerine verdiklerimizin onda birine bile ulaşamamışlardı. Buna rağmen (şımararak) elçilerimi yalanladılar; ancak Benim de (onları) inkarım (yıkıma uğratmam) nasıl oldu? |
Süleyman Ateş | Bunlardan önceki(millet)ler de yalanlanmışlardı. Bunlar, onlara verdiklerimizin onda birine bile erişmemişlerdir. (Onlara o kadar ni'met verdiğim halde yine) elçilerimi yalanladılar. Ama benim de (onları) inkarım nasıl oldu, (onları nasıl mahvettim)!? |
Önceki [34:44]< >[34:46] Sonraki |