Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  34 - SebeGörüntülenen ayet : 44 | 54 - Sure No: 34
Önceki [34:43]< >[34:45] Sonraki
1.
[34:44]
vemâ âteynâhüm min kütübiy yedrusûnehâ vemâ erselnâ ileyhim ḳableke min neẕîr.وما آتيناهم من كتب يدرسونها وما أرسلنا إليهم قبلك من نذير
وَمَا آتَيْنَاهُم مِّن كُتُبٍ يَدْرُسُونَهَا وَمَا أَرْسَلْنَا إِلَيْهِمْ قَبْلَكَ مِن نَّذِيرٍ
Elmalılı Halbuki biz onlara öyle ders alacakları kitaplar göndermedik. Kendilerine senden önce bir uyarıcı da göndermedik.
Y. AliBut We had not given them Books which they could study, nor sent messengers to them before thee as Warners.
 Words| وما - And not| آتيناهم - We (had) given them| من - any| كتب - Scriptures| يدرسونها - which they could study,| وما - and not| أرسلنا - We sent| إليهم - to them| قبلك - before you| من - any| نذير - warner.|
PickthalAnd We have given them no scriptures which they study, nor sent We unto them, before thee, any warner.
Arberry We have not given them any Books to study, nor have We sent them before thee any warner.
ShakirAnd We have not given them any books which they read, nor did We send to them before you a warner.
Free MindsWe had not given to them any Scriptures to study, nor did We send to them before you any warner.
Qaribullah Yet We have not given them any Books to study, nor, before you, have We sent them a warner.
AsadAnd yet, [O Muhammad,] never have We vouchsafed them any revelations which they could quote, and neither have We sent unto them any warner before thee. [Lit., "which they could study", i.e., in support of the blasphemous beliefs and practices inherited from their ancestors. Cf. 30:35, which expresses a similar idea.]
Diyanet VakfıHalbuki biz onlara okuyacakları kitaplar vermediğimiz gibi senden önce onlara bir uyarıcı (peygamber) de göndermemiştik.
DiyanetOysa Biz, onlara okuyacakları bir kitap vermemiş ve senden önce de onlara bir uyarıcı göndermemiştik.
Edip YükselOnlara, inceleyecekleri bir Kitap vermemiş ve senden önce onlara bir uyarıcı göndermemiştik.
Suat YıldırımBiz onlara Kur'ân’dan önce, okuyacakları kitaplar vermedik, keza senden önce onları uyarmakla görevli bir peygamber de göndermedik.
Yaşar Nuri ÖztürkOysaki biz onlara, araştırıp ders alacakları kitaplar vermemiştik; daha önce kendilerine bir uyarıcı da göndermemiştik.
Abdulbaki GölpınarlıVe halbuki biz, onlara okuyup ders alacakları kitaplar vermediğimiz gibi senden önce bir kokutucu da göndermemiştik.
Ali BulaçOysa Biz onlara ders alacakları kitaplar vermemiştik ve kendilerine senden önce bir uyarıcı da göndermemiştik.
Süleyman AteşHalbuki biz onlara okuyacakları bir Kitap vermemiştik ve senden önce onlara bir uyarıcı göndermemiştik.
Önceki [34:43]< >[34:45] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17