1. [34:36] | ḳul inne rabbî yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü veyaḳdiru velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn. | قل إن ربي يبسط الرزق لمن يشاء ويقدر ولكن أكثر الناس لا يعلمون قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ وَيَقْدِرُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | De ki: "Rabbim rızkı dilediğine genişletir, dilediğine sıkar. Fakat insanların çoğu bilmezler." |
Y. Ali | Say: "Verily my Lord enlarges and restricts the Provision to whom He pleases, but most men understand not."
|
Words | | قل - Say,| إن - "Indeed,| ربي - my Lord| يبسط - extends| الرزق - the provision| لمن - for whom| يشاء - He wills| ويقدر - and restricts,| ولكن - but| أكثر - most| الناس - [the] people| لا - (do) not| يعلمون - know."| |
Pickthal | Say (O Muhammad): Lo! my Lord enlargeth the provision for whom He will and narroweth it (for whom He will). But most of mankind know not. |
Arberry | Say: 'My Lord outspreads and straitens His provision to whomsoever He will, but most men do not know it.' |
Shakir | Say: Surely my Lord amplifies the means of subsistence for whom He pleases and straitens (for whom He pleases), but most men do not know. |
Free Minds | Say: "My Lord gives provisions to whomever He wishes, or He restricts them, but most people do not know." |
Qaribullah | Say: 'My Lord outspreads and withholds His provision to whomsoever He will. But most people do not know. ' |
Asad | Say: "Behold, my Sustainer grants abundant sustenance, or gives it in scant measure, unto whomever He wills: but most men do not understand [God's ways]." [Sc., "and foolishly regard riches and poverty as indications of God's favour or disfavour". Indirectly, this statement refutes the belief held by many people in the present as well as in the past that material prosperity is a justification of all human endeavour.] |
Diyanet Vakfı | De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler. |
Diyanet | De ki: "Şüphesiz Rabbim rızkı dilediğine genişletir ve bir ölçüye göre verir, fakat insanların çoğu bilmezler." |
Edip Yüksel | De ki, "Rabbim nimetleri dilediğine bol verir veya kısar. Ama halkın çoğu bilmez." |
Suat Yıldırım | De ki: “Rabbim dilediği kimsenin rızkını, nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini kısar. Ama insanların ekserisi bu gerçeği bilmezler.” |
Yaşar Nuri Öztürk | De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar." |
Abdulbaki Gölpınarlı | De ki: Şüphe yok ki Rabbim, dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğinin daraltır ve fakat insanların çoğu bilmez. |
Ali Bulaç | De ki: "Şüphesiz benim Rabbim rızkı dilediğine genişletir-yayar ve kısar da. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar." |
Süleyman Ateş | De ki: "Rabbim dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler, (sanırlar ki mal ve evlad çokluğu şeref ve büyüklük sebebidir.)" |
Önceki [34:35]< >[34:37] Sonraki |