1. [34:28] | vemâ erselnâke illâ kâffetel linnâsi beşîrav veneẕîrav velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn. | وما أرسلناك إلا كافة للناس بشيرا ونذيرا ولكن أكثر الناس لا يعلمون وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا كَافَّةً لِّلنَّاسِ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Y. Ali | We have not sent thee but as a universal (Messenger) to men, giving them glad tidings, and warning them (against sin), but most men understand not.
|
Words | | وما - And not| أرسلناك - We have sent you| إلا - except| كافة - comprehensively| للناس - to mankind| بشيرا - (as) a giver of glad tidings| ونذيرا - and (as) a warner.| ولكن - But| أكثر - most| الناس - [the] people| لا - (do) not| يعلمون - know.| |
Pickthal | And We have not sent thee (O Muhammad) save as a bringer of good tidings and a warner unto all mankind; but most of mankind know not. |
Arberry | We have sent thee not, except to mankind entire, good tidings to bear, and warning; but most men do not know it. |
Shakir | And We have not sent you but to all the men as a bearer of good news and as a warner, but most men do not know. |
Free Minds | And We have sent you to all people to be a bearer of good news, as well as a warner; but most people do not know. |
Qaribullah | We did not send you (Prophet Muhammad) for all mankind except to bring them glad tidings and to warn, but most people do not know. |
Asad | NOW [as for thee, O Muhammad,] We have not sent thee otherwise than to mankind at large, to be a herald of glad tidings and a warner; but most people do not understand [this], |
Diyanet Vakfı | Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler. |
Diyanet | Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir; fakat insanların çoğu bilmez. |
Edip Yüksel | Biz seni tüm halka bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak halkın çoğu bilmez. |
Suat Yıldırım | Ey Resûlüm! Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lâkin insanların ekserisi bunu bilmezler. [7,158; 25,1; 6,116; 12,103] |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil! Ama insanların çokları bilmiyorlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve biz, seni bütün insanlara, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik ve fakat insanların çoğu bilmez. |
Ali Bulaç | Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar. |
Süleyman Ateş | Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler. |
Önceki [34:27]< >[34:29] Sonraki |