1. [30:36] | veiẕâ eẕaḳne-nnâse raḥmeten feriḥû bihâ. vein tüṣibhüm seyyietüm bimâ ḳaddemet eydîhim iẕâ hüm yaḳneṭûn. | وإذا أذقنا الناس رحمة فرحوا بها وإن تصبهم سيئة بما قدمت أيديهم إذا هم يقنطون وَإِذَا أَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً فَرِحُوا بِهَا وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ إِذَا هُمْ يَقْنَطُونَ |
---|
Elmalılı | Bir de biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar da; ellerinin önceden yaptığı şeyler sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen her ümidi kesiveriyorlar. |
Y. Ali | When We give men a taste of Mercy, they exult thereat: and when some evil afflicts them because of what their (own) hands have sent forth, behold, they are in despair!
|
Words | | وإذا - And when| أذقنا - We cause people to taste| الناس - We cause people to taste| رحمة - mercy,| فرحوا - they rejoice| بها - therein.| وإن - But if| تصبهم - afflicts them| سيئة - an evil| بما - for what| قدمت - have sent forth| أيديهم - their hands,| إذا - behold!| هم - They| يقنطون - despair.| |
Pickthal | And when We cause mankind to taste of mercy they rejoice therein; but if an evil thing befall them as the consequence of their own deeds, lo! they are in despair! |
Arberry | And when We let men taste mercy, they rejoice in it; but if some evil befalls them for that their own hands have forwarded, behold, they despair. |
Shakir | And when We make people taste of mercy they rejoice in it, and if an evil befall them for what their hands have already wrought, lo! they are in despair. |
Free Minds | And if We grant the people a taste of mercy, they become happy with it, but if evil afflicts them for what they have done, they become in despair! |
Qaribullah | When We give people a taste of mercy, they rejoice in it, but when evil befalls them through the forwarding of their own hands, they become despondent. |
Asad | And [thus it is:] when we let men taste [Our] grace, they rejoice in it; but if evil befalls them as an outcome of what their own hands have wrought [See 4:79 and the corresponding note.] - lo! they lose all hope! |
Diyanet Vakfı | İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler. Şayet yaptıklarından ötürü başlarına bir fenalık gelse hemen ümitsizlige düşüverirler. |
Diyanet | İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler, ama yaptıklarından ötürü başlarına bir kötülük gelirse hemen ümitlerini kaybediverirler. |
Edip Yüksel | Halka bir rahmet tattırdığımız vakit onunla sevinirler. Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerine bir kötülük dokunsa derhal umutsuzluğa düşerler. |
Suat Yıldırım | İnsanlara bir nimet, bir bolluk tattırdığımızda onunla sevinip şımarırlar.Şayet kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler. [2,95; 4,78-79; 11,10] |
Yaşar Nuri Öztürk | İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla ferahlar, şımarırlar. Kendi ellerinin hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İnsanlara bir rahmet tattırdık mı onunla sevinir, övünürler ve onlara, elleriyle yapıp hazırladıkları bir kötülük gelip çatınca da hemen ümitlerini keserler. |
Ali Bulaç | Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar. |
Süleyman Ateş | Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. Elleriyle yapıp öne sürdükleri(işleri)nden dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal umutsuzluğa düşerler. |
Önceki [30:35]< >[30:37] Sonraki |