1. [3:168] | elleẕîne ḳâlû liiḫvânihim veḳa`adû lev eṭâ`ûnâ mâ ḳutilû. ḳul fedraû `an enfüsikümü-lmevte in küntüm ṣâdiḳîn. | الذين قالوا لإخوانهم وقعدوا لو أطاعونا ما قتلوا قل فادرءوا عن أنفسكم الموت إن كنتم صادقين الَّذِينَ قَالُواْ لِإِخْوَانِهِمْ وَقَعَدُواْ لَوْ أَطَاعُونَا مَا قُتِلُوا قُلْ فَادْرَؤُوا عَنْ أَنفُسِكُمُ الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ |
---|
Elmalılı | Kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için: "Eğer bize uysalardı öldürülmezlerdi" dediler. Onlara de ki: "Eğer iddianızda doğru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaştırınız". | Y. Ali | (They are) the ones that say, (of their brethren slain), while they themselves sit (at ease): "If only they had listened to us they would not have been slain." Say: "Avert death from your own selves, if ye speak the truth."
| Words | | الذين - Those who| قالوا - said| لإخوانهم - about their brothers| وقعدوا - while they sat,| لو - "If| أطاعونا - they (had) obeyed us| ما - not| قتلوا - they would have been killed."| قل - Say,| فادرءوا - "Then avert| عن - from| أنفسكم - yourselves| الموت - [the] death| إن - if| كنتم - you are| صادقين - truthful.| | Pickthal | Those who, while they sat at home, said of their brethren (who were fighting for the cause of Allah): If they had been guided by us they would not have been slain. Say (unto them, O Muhammad): Then avert death from yourselves if ye are truthful. | Arberry | who said of their brothers (and they themselves held back), 'Had they obeyed us, they would not have been slain.' Say: 'Then avert death from yourselves, if you speak truly.' | Shakir | Those who said of their brethren whilst they (themselves) held back: Had they obeyed us, they would not have been killed. Say: Then avert death from yourselves if you speak the truth. | Free Minds | Those who remained and said to their brothers: "If they obeyed us they would not have been killed." Say: "Then avert death away from yourselves if you are truthful!" | Qaribullah | Who said to their brothers and they themselves had stayed behind 'Had they obeyed us, they would not have been killed. ' Say to them: 'Avert death from yourselves then, if what you say is true! ' | Asad | they who, having themselves held back [from fighting, later] said of their [slain] brethren, "Had they but paid heed to us, they would not have been slain." Say: "Avert, then, death from yourselves, if what you say is true!" | Diyanet Vakfı | (Evlerinde) oturup da kardeşleri hakkında: "Bize uysalardı öldürülmezlerdi" diyenlere, "Eğer doğru sözlü insanlar iseniz, canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!" de. | Diyanet | Onlar oturup, kardeşleri için: "Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Eğer doğru sözlü iseniz, ölümü kendinizden savın". | Edip Yüksel | Onlar oturup, akrabaları için şunu söylediler: "Bize uysalardı öldürülmeyeceklerdi." De ki, "Ölümü kendinizden savın da doğru sözlü olduğunuzu kanıtlayın." | Suat Yıldırım | Onlar o münafıklardır ki kendileri savaşa çıkmayıp evde oturmaları yetmiyor gibi, bir de kalkıp (bilgiçlik taslayarak) savaşta şehid olan arkadaşları hakkında: “Sözümüze kulak verselerdi böyle öldürülmezlerdi.” derler. De ki: “Eğer, iddianızda tutarlı iseniz, haydi elinizden geliyorsa kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım!” | Yaşar Nuri Öztürk | Yerlerinde oturup da kardeşleri için, "Bizi dinlemiş olsalardı öldürülmeyeceklerdi." diyenlere şöyle söyle: "Eğer doğru sözlüler iseniz, kendi benliklerinizden uzaklaştırın ölümü!" | Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar öyle kişilerdir ki otururlar da kardeşlerine, eğer derler, bizi dinleselerdi öldürülmeyeceklerdi. De ki: Ölümü çevirin kendinizden sözünüz doğruysa. | Ali Bulaç | Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse." | Süleyman Ateş | (Savaştan geri kalıp) Oturarak, kardeşleri için "Bizim sözümüzü tutsalardı, öldürülmezlerdi." diyenlere söyle: "Eğer doğru iseniz, kendinizden ölümü savınız!" | Önceki [3:167]< >[3:169] Sonraki |
|