1. [3:128] | leyse leke mine-l'emri şey'ün ev yetûbe `aleyhim ev yü`aẕẕibehüm feinnehüm żâlimûn. | ليس لك من الأمر شيء أو يتوب عليهم أو يعذبهم فإنهم ظالمون لَيْسَ لَكَ مِنَ الْأَمْرِ شَيْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ |
---|
Elmalılı | Bu işten sana hiçbir şey düşmez. (Allah), ya onların tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarından dolayı azab eder. |
Y. Ali | Not for thee, (but for Allah), is the decision: Whether He turn in mercy to them, or punish them; for they are indeed wrong-doers.
|
Words | | ليس - Not| لك - for you| من - of| الأمر - the decision| شيء - (of) anything| أو - whether| يتوب - He turns| عليهم - to them| أو - or| يعذبهم - punishes them| فإنهم - for indeed, they| ظالمون - (are) wrongdoers.| |
Pickthal | It is no concern at all of thee (Muhammad) whether He relent toward them or punish them; for they are evil-doers. |
Arberry | No part of the matter is thine, whether He turns towards them again, or chastises them; for they are evildoers. |
Shakir | You have no concern in the affair whether He turns to them (mercifully) or chastises them, for surely they are unjust. |
Free Minds | You will have no say in the matter, for He may pardon them, or punish them; for they are wicked. |
Qaribullah | No part of the matter is yours whether He turns towards them or punishes them. They are harmdoers. |
Asad | [And] it is in no wise for thee [O Prophet] to decide whether He shall accept their repentance or chastise them - for, behold, they are but wrongdoers, |
Diyanet Vakfı | Ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler. |
Diyanet | Allah'ın, onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir. |
Edip Yüksel | Tevbelerini kabul etmesi veya işledikleri zulümden dolayı onları azaplandırması seni ilgilendirmez. |
Suat Yıldırım | Bu hususta sana ait bir iş yoktur: Allah ister onlara tövbe nasib edip bağışlar, ister nefislerine zulmettikleri için onları cezalandırır. [13,40; 28,56] |
Yaşar Nuri Öztürk | İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Senin bu işle ilgin yok bile; o, dilerse tövbelerini kabul eder, dilerse zalim olduklarından dolayı onları azaplandırır. |
Ali Bulaç | (Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azaplandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur. |
Süleyman Ateş | O konuda senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azab eder. |
Önceki [3:127]< >[3:129] Sonraki |