1. [3:127] | liyaḳṭa`a ṭarafem mine-lleẕîne keferû ev yekbitehüm feyenḳalibû ḫâibîn. | ليقطع طرفا من الذين كفروا أو يكبتهم فينقلبوا خائبين لِيَقْطَعَ طَرَفًا مِّنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ أَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنقَلِبُواْ خَآئِبِينَ |
---|
Elmalılı | (Allah bu yardımı) inkâr edenlerden bir kısmını kessin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptı). |
Y. Ali | That He might cut off a fringe of the Unbelievers or expose them to infamy, and they should then be turned back, frustrated of their purpose.
|
Words | | ليقطع - That He may cut off| طرفا - a part| من - of| الذين - those who| كفروا - disbelieved| أو - or| يكبتهم - suppress them| فينقلبوا - so (that) they turn back| خائبين - disappointed.| |
Pickthal | That He may cut off a part of those who disbelieve, or overwhelm them so that they retire, frustrated. |
Arberry | and that He might cut off a part of the unbelievers or frustrate them, so that they turned in their tracks, disappointed. |
Shakir | That He may cut off a portion from among those who disbelieve, or abase them so that they should return disappointed of attaining what they desired. |
Free Minds | Thus He would sever a group of those who reject, or disgrace them; then they will turn back frustrated. |
Qaribullah | And that He might cut off a part of those who disbelieve or suppress them, so that they will turn back, disappointed. |
Asad | [and] that [through you] He might destroy some of those who were bent on denying the truth, and so abase the others that they would withdraw in utter hopelessness. |
Diyanet Vakfı | Allah, kafirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler diye, size yardım eder). |
Diyanet | Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalbleriniz yatışsın diye yapmıştır. İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümidsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak Güçlü ve Hakim olan Allah katından olur. |
Edip Yüksel | Böylece inkarcıların bir kısmını imha eder veya onları etkisiz hale getirip bozguna uğratır. |
Suat Yıldırım | Evet, Allah Teâlâ kâfirlerden ileri gelenleri imha etmek Veya onları başaşağı ederek ümitsiz bir hale düşürmek için size bu imdadı gönderdi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah bunu yaptı ki, küfre sapanlardan bir kısmını bölüp ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve ürkek bir halde dönüp gitsinler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | O, kafirlerin ileri gelenlerinden bir kısmını öldürmek, bir kısmını da baş aşağı edip ümitsiz bir hale getirerek döndürmek için yardım etti size. |
Ali Bulaç | (Ki bununla) İnkar edenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak onları' tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.' |
Süleyman Ateş | İnkar edenlerden bir kısmını kessin ve perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye (size yardım eder). |
Önceki [3:126]< >[3:128] Sonraki |