1. [29:65] | feiẕâ rakibû fi-lfülki de`avu-llâhe muḫliṣîne lehü-ddîn. felemmâ neccâhüm ile-lberri iẕâ hüm yüşrikûn. | فإذا ركبوا في الفلك دعوا الله مخلصين له الدين فلما نجاهم إلى البر إذا هم يشركون فَإِذَا رَكِبُوا فِي الْفُلْكِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ إِذَا هُمْ يُشْرِكُونَ |
---|
Elmalılı | Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar. | Y. Ali | Now, if they embark on a boat, they call on Allah, making their devotion sincerely (and exclusively) to Him; but when He has delivered them safely to (dry) land, behold, they give a share (of their worship to others)!-
| Words | | فإذا - And when| ركبوا - they embark| في - [in]| الفلك - the ship,| دعوا - they call| الله - Allah| مخلصين - (being) sincere| له - to Him| الدين - (in) the religion.| فلما - But when| نجاهم - He delivers them| إلى - to| البر - the land,| إذا - behold,| هم - they| يشركون - associate partners (with Him)| | Pickthal | And when they mount upon the ships they pray to Allah, making their faith pure for Him only, but when He bringeth them safe to land, behold! they ascribe partners (unto Him), | Arberry | When they embark in the ships, they call on God, making their religion sincerely His; but when He has delivered them to the land, they associate others with Him, | Shakir | So when they ride in the ships they call upon Allah, being sincerely obedient to Him, but when He brings them safe to the land, lo! they associate others (with Him); | Free Minds | When they ride on a ship, they call on God, devoting the system to Him. But as soon as He saves them to the shore, they set up partners. | Qaribullah | When they embark upon ships, they call to Allah making their religion sincerely His; but when He brings them safe to the land, they associate others with Him | Asad | And so, when they embark on a ship [and find themselves in danger], they call unto God, [at that moment] sincere in their faith in Him alone; but as soon as He has brought them safe ashore, they [begin to] ascribe to imaginary powers a share in His divinity: | Diyanet Vakfı | Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar. | Diyanet | Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak kurtarınca, kendilerine verdiği nimete nankörlük ederek O'na hemen eş koşarlar. Zevklensinler bakalım, yakında bileceklerdir. | Edip Yüksel | Gemiye bindikleri zaman, dini sadece ALLAH'a ait kılarak O'nu çağırırlar. Ne zaman ki onları denizden kurtarırız ortak koşmaya tekrar başlarlar. | Suat Yıldırım | Gemide yolculuk yaparken boğulma tehlikesine düşünce bütün kalpleriyle yalnız Allah'a yalvarırlar.O da onları kurtarıp karaya çıkarınca bir de bakarsanız ki yine müşrik oluvermişler! [17,67; 31,32] | Yaşar Nuri Öztürk | Gemiye bindiklerinde, dini Allah'a özgüleyerek yalvarıp yakarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkardığında, bir bakmışsın ortak koşuyorlar; | Abdulbaki Gölpınarlı | Gemiye bindiler mi din hususunda yalnız onu tanıyarak ihlasla Allah'ı çağırırlar, fakat onları karaya çıkarıp da kurtardık mı o zaman derhal şirk koşarlar. | Ali Bulaç | Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşarlar. | Süleyman Ateş | Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na yalvarırlar. Fakat (Allah) onları salimen karaya çıkarınca hemen (O'na) ortak koşarlar. | Önceki [29:64]< >[29:66] Sonraki |
|