1. [26:87] | velâ tuḫzinî yevme yüb`aŝûn. | ولا تخزني يوم يبعثون وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ |
---|
Elmalılı | "(İnsanların) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme." |
Y. Ali | "And let me not be in disgrace on the Day when (men) will be raised up;-
|
Words | | ولا - And (do) not| تخزني - disgrace me| يوم - (on the) Day| يبعثون - they are resurrected,| |
Pickthal | And abase me not on the day when they are raised, |
Arberry | Degrade me not upon the day when they are raised up, |
Shakir | And disgrace me not on the day when they are raised |
Free Minds | "And do not disgrace me on the Day when they are resurrected." |
Qaribullah | Do not degrade me on the Day when they are resurrected. |
Asad | and do not put me to shame on the Day when all shall be raised from the dead: [Sc., "by letting me see my father among the damned" (Zamakhshari).] |
Diyanet Vakfı | (İnsanların) dirilecekleri gün, beni mahcup etme. |
Diyanet | Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti. |
Edip Yüksel | "Diriliş gününde beni utandırma." |
Suat Yıldırım | İnsanların diriltilip bir araya toplandığı mahşer günü rüsvay eyleme beni ya Rabbî. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Herkesin diriltileceği gün beni utandırma." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Utandırma beni insanların dirilecekleri günde. |
Ali Bulaç | "Ve beni (insanların) diriltilecekleri gün küçük düşürme," |
Süleyman Ateş | (Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma. |
Önceki [26:86]< >[26:88] Sonraki |