1. [23:62] | velâ nükellifü nefsen illâ vus`ahâ veledeynâ kitâbüy yenṭiḳu bilḥaḳḳi vehüm lâ yużlemûn. | ولا نكلف نفسا إلا وسعها ولدينا كتاب ينطق بالحق وهم لا يظلمون وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنطِقُ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Y. Ali | On no soul do We place a burden greater than it can bear: before Us is a record which clearly shows the truth: they will never be wronged.
|
Words | | ولا - And not| نكلف - We burden| نفسا - any soul| إلا - except| وسعها - (to) its capacity,| ولدينا - and with Us| كتاب - (is) a Record| ينطق - (which) speaks| بالحق - with the truth;| وهم - and they| لا - (will) not| يظلمون - be wronged.| |
Pickthal | And we task not any soul beyond its scope, and with Us is a Record which speaketh the truth, and they will not be wronged. |
Arberry | We charge not any soul save to its capacity, and with Us is a Book speaking truth, and they shall not be wronged. |
Shakir | And We do not lay on any soul a burden except to the extent of its ability, and with Us is a book which speaks the truth, and they shall not be dealt with unjustly. |
Free Minds | And We do not burden a soul except with what it can bare. And We have a record that speaks with the truth, they will not be wronged. |
Qaribullah | We charge no soul with more than it can bear. We have a Book with Us which speaks the truth, and they shall not be wronged. |
Asad | And [withal.] We do not burden any human being with more than he is well able to bear: for with Us is a record that speaks the truth [about what men do and can do]; and none shall be wronged. |
Diyanet Vakfı | Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Diyanet | Biz herkese ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
Edip Yüksel | Bir kişiye ancak kapasitesi kadar yükleriz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitap vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacaktır. |
Suat Yıldırım | Biz hiç kimseye takatinin üstünde yük yüklemeyiz. Nezdimizde gerçeği bildiren, insanların yaptıklarını tam tamına tesbit eden bir kitap vardır. Bundan ötürü asla haksızlığa uğratılmazlar. [17,13; 18,49] |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz, hiçbir benliğe gücünün yeteceğinden daha azını yüklemenin dışında bir teklifte bulunmayız. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve biz, hiç kimseye gücü, yetmeyeceği bir şey teklif etmeyiz ve katımızdadır gerçek olanı söyleyen kitap ve onlar, zulüm görmezler. |
Ali Bulaç | Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılmazlar. |
Süleyman Ateş | Biz, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen bir Kitap vardır. (Herkesin eylemleri onda tesbit edilmiştir), onlara asla haksızlık edilmez. |
Önceki [23:61]< >[23:63] Sonraki |