1. [23:60] | velleẕîne yü'tûne mâ âtev veḳulûbühüm veciletün ennehüm ilâ rabbihim râci`ûn. | والذين يؤتون ما آتوا وقلوبهم وجلة أنهم إلى ربهم راجعون وَالَّذِينَ يُؤْتُونَ مَا آتَوا وَّقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَى رَبِّهِمْ رَاجِعُونَ |
---|
Elmalılı | Ve, Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri titreyerek yapanlar; |
Y. Ali | And those who dispense their charity with their hearts full of fear, because they will return to their Lord;-
|
Words | | والذين - And those who| يؤتون - give| ما - what| آتوا - they give| وقلوبهم - while their hearts| وجلة - (are) fearful,| أنهم - because they| إلى - to| ربهم - their Lord| راجعون - (will) return| |
Pickthal | And those who give that which they give with hearts afraid because they are about to return unto their Lord, |
Arberry | and those who give what they give, their hearts quaking that they are returning to their Lord -- |
Shakir | And those who give what they give (in alms) while their hearts are full of fear that to their Lord they must return, |
Free Minds | And they give of what they were given, and their hearts are full of reverence that they will return to their Lord. |
Qaribullah | who give what they give, with their hearts quaking, that they will return to their Lord: |
Asad | and who give whatever they [have to] give [This is an allusion to the giving of what one is morally obliged to give, whether it be in charity or in satisfaction of rightful claims on the part of one's fellow-men, including such intangible "gifts" as the dispensing of justice.] with their hearts trembling at the thought that unto their Sustainer they must return: |
Diyanet Vakfı | Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar; |
Diyanet | Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine eş koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için kalbleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler, işte onlar iyi işlerde yarış ederler, o uğurda ileri geçerler. |
Edip Yüksel | Rab'lerine döneceklerinin bilincinde olarak verenler, |
Suat Yıldırım | Rab'lerine dönüp hesaba çekileceklerinden, yaptıkları hayırları kalpleri titreyerek yapanlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar ki, verdiklerini, Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek verirler; |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öyle kişilerdir onlar ki verecekleri neyse verirler ve yürekleri, şüphesiz olarak dönüp Rablerinin tapısına varacaklarını bildikleri için korkuyla dolar. |
Ali Bulaç | Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler; |
Süleyman Ateş | Verdiklerini, Rablerinin huzuruna dönecekleri düşüncesiyle kalbleri korkudan ürpererek verirler. |
Önceki [23:59]< >[23:61] Sonraki |