1. [23:4] | velleẕîne hüm lilzekâti fâ`ilûn. | والذين هم للزكاة فاعلون وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler, |
Y. Ali | Who are active in deeds of charity;
|
Words | | والذين - Those who| هم - [they]| للزكاة - of purification works| فاعلون - (are) doers,| |
Pickthal | And who are payers of the poor-due; |
Arberry | and at almsgiving are active |
Shakir | And who are givers of poor-rate, |
Free Minds | And they are active towards betterment. |
Qaribullah | who give charity, |
Asad | and who are intent on inner purity; [Lit., "working for" or "active in behalf of [inner] purity, which is the meaning of zakah in this context (Zamakhshari; the same interpretation has been advanced by Abu Muslim).] |
Diyanet Vakfı | Onlar ki, zekatı verirler; |
Diyanet | Onlar zekatlarını verirler. |
Edip Yüksel | Zekatı pratiğe geçirirler. |
Suat Yıldırım | Onlar zekâtı ifa eder (kendilerini maddeten ve manen arındırırlar). [91,9-10; 41,6-7] |
Yaşar Nuri Öztürk | Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve öyle kişilerdir onlar ki zekatlarını verirler. |
Ali Bulaç | Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir; |
Süleyman Ateş | Onlar zekatı verirler. |
Önceki [23:3]< >[23:5] Sonraki |