1. [20:44] | feḳûlâ lehû ḳavlel leyyinel le`allehû yeteẕekkeru ev yaḫşâ. | فقولا له قولا لينا لعله يتذكر أو يخشى فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَّيِّنًا لَّعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى |
---|
Elmalılı | Varın da ona yumuşak söz söyleyin; olur ki, öğüt dinler, yahut korkar. |
Y. Ali | "But speak to him mildly; perchance he may take warning or fear (Allah)."
|
Words | | فقولا - And speak| له - to him| قولا - a word| لينا - gentle,| لعله - perhaps he| يتذكر - may take heed| أو - or| يخشى - fear."| |
Pickthal | And speak unto him a gentle word, that peradventure he may heed or fear. |
Arberry | yet speak gently to him, that haply he may be mindful, or perchance fear.' |
Shakir | Then speak to him a gentle word haply he may mind or fear. |
Free Minds | "So say to him soft words, perhaps he will remember or take heed." |
Qaribullah | Speak to him with gentle words; perhaps he will ponder or fear. ' |
Asad | But speak unto him in a mild manner, so that he might bethink himself or [at least] be filled with apprehension." |
Diyanet Vakfı | Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar. |
Diyanet | Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar. |
Edip Yüksel | "Ona yumuşak bir dil kullanın; olur ki öğüt alır veya saygı duyar." |
Suat Yıldırım | Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitab edin. Olur ki aklını başına alır, yahut hiç değilse biraz çekinir.” [16,125] |
Yaşar Nuri Öztürk | "Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ona yumuşak bir tarzda söz söyleyin, belki öğüt alır, yahut korkar. |
Ali Bulaç | "Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar." |
Süleyman Ateş | Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt alır veya korkar. |
Önceki [20:43]< >[20:45] Sonraki |