1. [20:35] | inneke künte binâ beṣîrâ. | إنك كنت بنا بصيرا إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرًا |
---|
Elmalılı | Şüphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun." |
Y. Ali | "For Thou art He that (ever) regardeth us."
|
Words | | إنك - Indeed, [You]| كنت - You are| بنا - of us| بصيرا - All-Seer."| |
Pickthal | Lo! Thou art ever Seeing us. |
Arberry | Surely Thou seest into us.' |
Shakir | Surely, Thou art seeing us. |
Free Minds | "You Have been watcher over us." |
Qaribullah | You are surely seeing us. ' |
Asad | Verily, Thou seest all that is within us!" |
Diyanet Vakfı | Şüphesiz sen bizi görmektesin. |
Diyanet | Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi. |
Edip Yüksel | "Sen, elbette bizi Görensin." |
Suat Yıldırım | Aslında Sen bizim bütün hallerimizi hakkıyla görmektesin.” |
Yaşar Nuri Öztürk | "Kuşkusuz sen, bizi görmektesin." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki sen, görmedesin bizi. |
Ali Bulaç | "Şüphesiz Sen bizi görüyorsun." |
Süleyman Ateş | Şüphesiz sen, bizi görmektesin. |
Önceki [20:34]< >[20:36] Sonraki |