1. [20:100] | men a`raḍa `anhü feinnehû yaḥmilü yevme-lḳiyâmeti vizrâ. | من أعرض عنه فإنه يحمل يوم القيامة وزرا مَنْ أَعْرَضَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَحْمِلُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وِزْرًا |
---|
Elmalılı | Kim ondan yüz çevirirse, şüphesiz o, kıyamet günü bir günah yüklenecektir. |
Y. Ali | If any do turn away therefrom, verily they will bear a burden on the Day of judgment;
|
Words | | من - Whoever| أعرض - turns away| عنه - from it,| فإنه - then indeed, he| يحمل - will bear| يوم - (on the) Day| القيامة - (of) Resurrection| وزرا - a burden.| |
Pickthal | Whoso turneth away from it, he verily will bear a burden on the Day of Resurrection, |
Arberry | Whosoever turns away from it, upon the Day of Resurrection He shall bear a fardel, |
Shakir | Whoever turns aside from it, he shall surely bear a burden on the day of resurrection |
Free Minds | Whoever turns away from it, then he will carry a load on the Day of Resurrection. |
Qaribullah | Whosoever has turned away from it shall bear a burden on the Day of Resurrection. |
Asad | All who shall turn away from it will, verily, bear a [heavy] burden on the Day of Resurrection: |
Diyanet Vakfı | Kim ondan yüz çevirirse, şüphesiz ki kıyamet gününde o, ağır bir günah yükünü yüklenecektir. |
Diyanet | Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir. |
Edip Yüksel | Kim ondan yüz çevirirse Diriliş Gününde bir (günah) yükü taşıyacaktır. |
Suat Yıldırım | Kim ona sırtını çevirirse, muhakkak ki o, kıyamet günü büyük bir vebal yüklenecektir. [11,17] |
Yaşar Nuri Öztürk | Kim ondan yüz çevirirse, kıyamet günü bir günah yüklenecektir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Kim yüz çevirirse ondan şüphe yok ki kıyamet günü, ağır bir yük yüklenecek. |
Ali Bulaç | Kim bundan yüz çevirirse, şüphesiz kıyamet günü o, bir günah-yükü yüklenecektir. |
Süleyman Ateş | Kim ondan yüz çevirirse o, kıyamet günü (ağır) bir günah yüklenecekdir. |
Önceki [20:99]< >[20:101] Sonraki |