1. [2:81] | belâ men kesebe seyyietev veeḥâṭat bihî ḫaṭîetühû feülâike aṣḥâbü-nnâr. hüm fîhâ ḫâlidûn. | بلى من كسب سيئة وأحاطت به خطيئته فأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون بَلَى مَنْ كَسَبَ سَـيِّـئَةً وَّأَحَاطَتْ بِهِ خَطِيـئَـتُهُ فَأُوْلَـئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ |
---|
Elmalılı | Evet kim bir günah işlemiş de kendi günahı kendisini her yandan kuşatmış ise, işte öyleleri ateş ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar. |
Y. Ali | Nay, those who seek gain in evil, and are girt round by their sins,- they are companions of the Fire: Therein shall they abide (For ever).
|
Words | | بلى - Yes,| من - whoever| كسب - earned| سيئة - evil| وأحاطت - and surrounded him| به - with| خطيئته - his sins -| فأولئك - [so] those| أصحاب - (are the) companions| النار - (of) the Fire;| هم - they| فيها - in it| خالدون - (will) abide forever.| |
Pickthal | Nay, but whosoever hath done evil and his sin surroundeth him; such are rightful owners of the Fire; they will abide therein. |
Arberry | Not so; whoso earns evil, and is encompassed by his transgression -- those are the inhabitants of the Fire; there they shall dwell forever. |
Shakir | Yea, whoever earns evil and his sins beset him on every side, these are the inmates of the fire; in it they shall abide. |
Free Minds | Indeed, whoever gains a sin, and is surrounded by his mistakes; those are the people of the Fire, in it they abide eternally. |
Qaribullah | Indeed, he who earns evil and becomes engrossed in his sin, they are the people of the Fire; in it they shall remain for ever. |
Asad | Yea! Those who earn evil and by their sinfulness are engulfed - they are destined for the fire. therein to abide; |
Diyanet Vakfı | Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar. |
Diyanet | Hayır öyle değil; kötülük işleyip suçu kendisini kuşatmış olan kimseler; cehennemlikler işte onlardır. Onlar orada temellidirler. |
Edip Yüksel | Günah işleyip suçu kendisini kuşatan kimseler ateş halkıdır; orada sürekli kalırlar. |
Suat Yıldırım | Hayır, durum hiç de öyle değil! Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşattığı kapladığı kimseler var ya, işte onlar cehennemliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | İş onların sandığı gibi değil! Kötülük ve çirkinlik kazanan, suçu kendisini kuşatmış olan kişiler, ateşin dostudurlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Hayır, iş öyle değil; kim bir günah kazandı, vebali kendisini sardı, kapladıysa işte o çeşit adamlardır ateş ehli. Onlar, ateşte ebedi kalırlar. |
Ali Bulaç | Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır. |
Süleyman Ateş | Evet kim bir günah kazanır da suçu kendisini kuşatmış olursa işte onlar, ateş halkıdır, orada sürekli kalacaklardır. |
Önceki [2:80]< >[2:82] Sonraki |