1. [2:171] | vemeŝelü-lleẕîne keferû kemeŝeli-lleẕî yen`iḳu bimâ lâ yesme`u illâ dü`âev venidââ. ṣummüm bükmün `umyün fehüm lâ ya`ḳilûn. | ومثل الذين كفروا كمثل الذي ينعق بما لا يسمع إلا دعاء ونداء صم بكم عمي فهم لا يعقلون وَمَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُواْ كَمَثَلِ الَّذِي يَنْعِقُ بِمَا لاَ يَسْمَعُ إِلاَّ دُعَاءً وَنِدَاءً صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ |
---|
Elmalılı | O kâfirlerin hali, sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyerek haykıranın haline benzer; onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler. | Y. Ali | The parable of those who reject Faith is as if one were to shout Like a goat-herd, to things that listen to nothing but calls and cries: Deaf, dumb, and blind, they are void of wisdom.
| Words | | ومثل - And (the) example| الذين - (of) those who| كفروا - disbelieve[d]| كمثل - (is) like (the) example| الذي - (of) the one who| ينعق - shouts| بما - at what| لا - not| يسمع - (does) hear| إلا - except| دعاء - calls| ونداء - and cries -| صم - deaf| بكم - dumb,| عمي - (and) blind,| فهم - [so] they| لا - (do) not| يعقلون - understand.| | Pickthal | The likeness of those who disbelieve (in relation to the messenger) is as the likeness of one who calleth unto that which heareth naught except a shout and cry. Deaf, dumb, blind, therefore they have no sense. | Arberry | The likeness of those who disbelieve is as the likeness of one who shouts to that which hears nothing, save a call and a cry; deaf, dumb, blind -- they do not understand. | Shakir | And the parable of those who disbelieve is as the parable of one who calls out to that which hears no more than a call and a cry; deaf, dumb (and) blind, so they do not understand. | Free Minds | And the example of those who disbelieve is like one who repeats what he has heard of calls and shouts; deaf, dumb, and blind, they do not understand. | Qaribullah | The likeness of those who disbelieve is as the likeness of he who calls to that which does not hear, except a shout and a voice. Deaf, dumb, and blind, they do not understand. | Asad | And so, the parable of those who re bent on denying the truth is that of the beast which hears the shepherd's cry, and hears in it nothing but the sound of a voice and a call. Deaf are they, and dumb, and blind: for they do not use their reason. | Diyanet Vakfı | (Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler. | Diyanet | İnkar edenlerin durumu, çağırma ve bağırmadan başkasını duymayarak haykıran gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden akledemezler. | Edip Yüksel | İnkarcıların durumu, sözleri ancak bağırma ve çağırma biçiminde algılayarak (anlamadan) tekrarlayan kişi gibidir. Sağır, dilsiz ve kördürler; düşünmezler. | Suat Yıldırım | İnkârcıları hakka çağıranın durumu, tıpkı bağırıp çağırmadan başka bir şeyden anlamayan hayvanlara haykıran çobanın durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bundan ötürü akıllarını kullanıp gerçeği anlayamazlar. | Yaşar Nuri Öztürk | O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemezler onlar. | Abdulbaki Gölpınarlı | Kafirler, hiçbir şey duyup dinlemeden, anlamadan bağırıp çağıran kimseye benzerler. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da edemez onlar. | Ali Bulaç | İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler. | Süleyman Ateş | O inkar edenler(i Hakk'a çağıran)ın durumu, tıpkı bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyen (işittiği sesin manasını anlamayan hayvanlar)a haykıran kimsenin durumu gibidir. (Onlar), sağır, dilsiz ve kördürler, onun için düşünmezler. | Önceki [2:170]< >[2:172] Sonraki |
|