1. [2:14] | veiẕâ leḳu-lleẕîne âmenû ḳâlû âmennâ. veiẕâ ḫalev ilâ şeyâṭînihim ḳâlû innâ me`aküm innemâ naḥnü müstehziûn. | وإذا لقوا الذين آمنوا قالوا آمنا وإذا خلوا إلى شياطينهم قالوا إنا معكم إنما نحن مستهزئون وَإِذَا لَقُواْ الَّذِينَ آمَنُواْ قَالُواْ آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا إِلَى شَيَاطِيـْنِهِمْ قَالُواْ إِنَّا مَعَكُمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِءُوْنَ |
---|
Elmalılı | Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler. | Y. Ali | When they meet those who believe, they say: "We believe;" but when they are alone with their evil ones, they say: "We are really with you: We (were) only jesting."
| Words | | وإذا - And when| لقوا - they meet| الذين - those who| آمنوا - believe[d],| قالوا - they say,| آمنا - "We believe[d]."| وإذا - But when| خلوا - they are alone| إلى - with| شياطينهم - their evil ones,| قالوا - they say,| إنا - "Indeed, we| معكم - (are) with you,| إنما - only| نحن - we| مستهزئون - (are) mockers."| | Pickthal | And when they fall in with those who believe, they say: We believe; but when they go apart to their devils they declare: Lo! we are with you; verily we did but mock. | Arberry | When they meet those who believe, they say, 'We believe'; but when they go privily to their Satans, they say, 'We are with you; we were only mocking.' | Shakir | And when they meet those who believe, they say: We believe; and when they are alone with their Shaitans, they say: Surely we are with you, we were only mocking. | Free Minds | And if they come across those who have believed, they Say: "We believe," and when they are alone with their devils they Say: "We are with you, we were only mocking." | Qaribullah | When they meet those who believe, they say, 'We, too believe. ' But when they are alone with their devils, they say to them: 'We follow none but you, we were only mocking | Asad | And when they meet those who have attained to faith, they assert, "We believe [as you believe]"; but when they find themselves alone with their- evil impulses, they say, "Verily, we are with you; we were only mocking!" | Diyanet Vakfı | (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler. | Diyanet | İnananlara rastladıkları zaman, "İnandık" derler, elebaşılarıyla baş başa kaldıklarında, "Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz" derler. | Edip Yüksel | İnananlarla karşılaştıkları vakit, "İnanıyoruz," derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında, "Sizinle beraberiz. Biz sadece alay etmekteyiz," derler. | Suat Yıldırım | Bunlar iman edenlerle karşılaştıkları vakit “Biz de müminiz” derler. Fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında da: “Emin olun, biz sizinle beraberiz, biz onlarla alay ediyoruz.” derler. | Yaşar Nuri Öztürk | Bunlar iman etmiş olanlarla yüzyüze geldiklerinde, "İman ettik" derler. Kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarına ise söyledikleri şudur: "Hiç kuşkunuz olmasın biz sizinleyiz. Gerçek olan şu ki, biz alay edip duran kişileriz." | Abdulbaki Gölpınarlı | İnananlarla buluştular mı inandık derler. Şeytanlarıyla yalnız kaldılar mı şüphe yok ki derler, biz sizinleyiz, biz ancak alay etmekdeyiz. | Ali Bulaç | İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: “Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz." | Süleyman Ateş | İnanmış olanlara rastladıkları zaman; "İnandık," derler. Fakat şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman; "Biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz," derler. | Önceki [2:13]< >[2:15] Sonraki |
|