1. [2:123] | vetteḳû yevmel lâ teczî nefsün `an nefsin şey'ev velâ yuḳbelü minhâ `adlüv velâ tenfe`uhâ şefâ`atüv velâ hüm yünṣarûn. | واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيئا ولا يقبل منها عدل ولا تنفعها شفاعة ولا هم ينصرون وَاتَّقُواْ يَوْماً لاَّ تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئاً وَلاَ يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلاَ تَنفَعُهَا شَفَاعَةٌ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ |
---|
Elmalılı | Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat de fayda vermez, hiçbir taraftan yardım da görmezler. | Y. Ali | Then guard yourselves against a-Day when one soul shall not avail another, nor shall compensation be accepted from her nor shall intercession profit her nor shall anyone be helped (from outside).
| Words | | واتقوا - And fear| يوما - a day| لا - not| تجزي - will avail| نفس - a soul| عن - (of)| نفس - (another) soul| شيئا - anything| ولا - and not| يقبل - will be accepted| منها - from it| عدل - any compensation,| ولا - and not| تنفعها - will benefit it| شفاعة - any intercession,| ولا - and not| هم - they| ينصرون - will be helped.| | Pickthal | And guard (yourselves) against a day when no soul will in aught avail another, nor will compensation be accepted from it, nor will intercession be of use to it; nor will they be helped. | Arberry | and beware a day when no soul for another shall give satisfaction, and no counterpoise shall be accepted from it, nor any intercession shall be profitable to it, neither shall they be helped. | Shakir | And be on your guard against a day when no soul shall avail another in the least neither shall any compensation be accepted from it, nor shall intercession profit it, nor shall they be helped. | Free Minds | And beware of a Day when no soul can avail another soul, nor will any amendment be accepted from it, nor will any intercession help it; they will not be supported. | Qaribullah | And fear a Day when no soul for another will compensate a thing, and no equivalent will be accepted from it, neither intercession will benefit it, nor shall they be helped. | Asad | and remain conscious of [the coming of] a Day when no human being shall in the least avail another, nor shall ransom be accepted from any of them, nor shall intercession be of any use to them, and none shall be succoured. | Diyanet Vakfı | Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler. | Diyanet | Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun. | Edip Yüksel | Kimsenin kimseden yana bir şey ödeyemediği, hiç kimseden fidye alınmadığı ve hiç kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamadığı ve yardımın kesildiği bir günden sakının | Suat Yıldırım | Öyle bir günden sakının ki, O gün hiçbir kimse bir başkasının yerine ödeme yapamaz, Hiçbir kimseden fidye kabul edilmez Ve kendisine şefaat fayda etmez. Onlara yardım da edilmez. | Yaşar Nuri Öztürk | Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden sakının! | Abdulbaki Gölpınarlı | Sakının o günden ki kimse, o gün kimsenin bir şeyini ödeyemez, kimseden bir karşılık kabul edilmez, kimsenin kimseye şefaati fayda vermez, onlara yardım da edilmez. | Ali Bulaç | Ve hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının. | Süleyman Ateş | Ve şu günden sakının ki, kimse kimsenin cezasını çekmez (borcunu ödemez), kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat (aracılık, iltimas) fayda vermez, bir taraftan yardım da görmezler. | Önceki [2:122]< >[2:124] Sonraki |
|