1. [19:57] | verafa`nâhü mekânen `aliyyâ. | ورفعناه مكانا عليا وَرَفَعْنَاهُ مَكَانًا عَلِيًّا |
---|
Elmalılı | Biz onu yüce bir yere yükselttik. |
Y. Ali | And We raised him to a lofty station.
|
Words | | ورفعناه - And We raised him| مكانا - (to) a position| عليا - high.| |
Pickthal | And We raised him to high station. |
Arberry | We raised him up to a high place. |
Shakir | And We raised him high in Heaven. |
Free Minds | And We raised him to a high place. |
Qaribullah | We raised him to a high place. |
Asad | whom We exalted onto a lofty station. |
Diyanet Vakfı | Onu üstün bir makama yücelttik. |
Diyanet | Biz onu yüce bir yere yükselttik. |
Edip Yüksel | Onu yüce bir makama yükselttik. |
Suat Yıldırım | Biz onu üstün bir makama yücelttik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onu yüce bir mekâna yükselttik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Biz onu pek yüce bir mevkie yükselttik. |
Ali Bulaç | Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik. |
Süleyman Ateş | Onu yüce bir yere yükseltmiştik. |
Önceki [19:56]< >[19:58] Sonraki |