1. [18:75] | ḳâle elem eḳul leke inneke len testeṭî`a me`iye ṣabrâ. | قال ألم أقل لك إنك لن تستطيع معي صبرا قَالَ أَلَمْ أَقُل لَّكَ إِنَّكَ لَن تَسْتَطِيعَ مَعِيَ صَبْرًا |
---|
Elmalılı | Hızır dedi ki: "Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?" |
Y. Ali | He answered: "Did I not tell thee that thou canst have no patience with me?"
|
Words | | قال - He said,| ألم - "Did not| أقل - I say| لك - to you| إنك - that you,| لن - never| تستطيع - will be able| معي - with me| صبرا - (to have) patience?"| |
Pickthal | He said: Did I not tell thee that thou couldst not bear with me? |
Arberry | Said he, 'Did I not say that thou couldst never bear with me patiently?' |
Shakir | He said: Did I not say to you that you will not be able to have patience with me? |
Free Minds | He said: "Did I not tell you that you will not be able to have patience with me?" |
Qaribullah | 'Did I not tell you, ' he replied, 'that you would not be able to bear patiently with me? ' |
Asad | He replied: "Did I not tell thee that thou wilt never be able to have patience with me?" |
Diyanet Vakfı | (Hızır:) Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin, demedim mi? dedi. |
Diyanet | O: "Ben sana, yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?" dedi. |
Edip Yüksel | "Bana dayanamıyacağını sana söylememiş miydim," diye tekrarladı. |
Suat Yıldırım | “Sen benimle arkadaşlık etmeye katlanamazsın dememiş miydim?” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Dedi: "Ben sana söylemedim mi, sen benimle beraberliğe asla dayanamazsın." |
Abdulbaki Gölpınarlı | O, demedim miydi sana dedi, gerçekten de sen, benimle beraber bulunmaya dayanamazsın. |
Ali Bulaç | Dedi ki: "Gerçekte benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?" |
Süleyman Ateş | (O kul): "Ben sana, sen benimle beraber bulunmağa dayanamazsın, dememiş miydim? dedi. |
Önceki [18:74]< >[18:76] Sonraki |