1. [18:72] | ḳâle elem eḳul inneke len testeṭî`a me`iye ṣabrâ. | قال ألم أقل إنك لن تستطيع معي صبرا قَالَ أَلَمْ أَقُلْ إِنَّكَ لَن تَسْتَطِيعَ مَعِيَ صَبْرًا |
---|
Elmalılı | (Hızır:) "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi. |
Y. Ali | He answered: "Did I not tell thee that thou canst have no patience with me?"
|
Words | | قال - He said,| ألم - "Did not| أقل - I say,| إنك - indeed, you| لن - never| تستطيع - will be able| معي - with me| صبرا - (to have) patience?"| |
Pickthal | He said: Did I not tell thee that thou couldst not bear with me? |
Arberry | Said he, 'Did I not say that thou couldst never bear with me patiently?' |
Shakir | He said: Did I not say that you will not be able to have patience with me? |
Free Minds | He said: "Did I not tell you that you will not be able to have patience with me?" |
Qaribullah | 'Did I not I tell you, ' he replied, 'that you would not bear patiently with me? ' |
Asad | He replied: "Did I not tell thee that thou wilt never be able to have patience with me?" |
Diyanet Vakfı | (Hızır:) Ben sana, benimle beraberliğe sabredemezsin, demedim mi? dedi. |
Diyanet | Musa'ya: "Ben sana yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?" dedi. |
Edip Yüksel | "Bana dayanamıyacağını sana söylememiş miydim," diye karşılık verdi. |
Suat Yıldırım | (Hızır:) “Sen benimle beraberliğe katlanamazsın dememiş miydim?(İşte sen de gördün!)” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Dedi: "Ben söylemedim mi, sen benimle beraberliğe asla dayanamazsın!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | O zat, demedim mi dedi, gerçekten de sen, benimle beraber bulunmaya dayanamazsın. |
Ali Bulaç | Dedi ki: "Gerçekten benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?" |
Süleyman Ateş | (O kul): "Sen benimle beraber bulunmağa dayanamazsın demedim mi?" dedi. |
Önceki [18:71]< >[18:73] Sonraki |