1. [18:58] | verabbüke-lgafûru ẕü-rraḥmeh. lev yüâḫiẕühüm bimâ kesebû le`accele lehümü-l`aẕâb. bel lehüm mev`idül ley yecidû min dûnihî mev'ilâ. | وربك الغفور ذو الرحمة لو يؤاخذهم بما كسبوا لعجل لهم العذاب بل لهم موعد لن يجدوا من دونه موئلا وَرَبُّكَ الْغَفُورُ ذُو الرَّحْمَةِ لَوْ يُؤَاخِذُهُم بِمَا كَسَبُوا لَعَجَّلَ لَهُمُ الْعَذَابَ بَل لَّهُم مَّوْعِدٌ لَّن يَجِدُوا مِن دُونِهِ مَوْئِلاً |
---|
Elmalılı | Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bağışlayıcıdır, tevbe eden kullarına rahmeti boldur. Eğer Allah, işledikleri günahlar yüzünden onları hemen cezalandıracak olsaydı, onlara hemen azab ederdi. Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardır ki, o geldiğinde Allah'ın azabından bir kurtuluş yeri bulamazlar. | Y. Ali | But your Lord is Most forgiving, full of Mercy. If He were to call them (at once) to account for what they have earned, then surely He would have hastened their punishment: but they have their appointed time, beyond which they will find no refuge.
| Words | | وربك - And your Lord| الغفور - (is) the Most Forgiving,| ذو - Owner| الرحمة - (of) the Mercy.| لو - If| يؤاخذهم - He were to seize them| بما - for what| كسبوا - they have earned,| لعجل - surely, He (would) have hastened| لهم - for them| العذاب - the punishment.| بل - But| لهم - for them| موعد - (is) an appointment,| لن - never| يجدوا - they will find| من - other than it| دونه - other than it| موئلا - an escape.| | Pickthal | Thy Lord is the Forgiver, Full of Mercy. If He took them to task (now) for what they earn, He would hasten on the doom for them; but theirs is an appointed term from which they will find no escape. | Arberry | But thy Lord is the All-forgiving, full of mercy. If He should take them to task for that they have earned, He would hasten for them the chastisement; but they have a tryst, from which they will find no escape. | Shakir | And your Lord is Forgiving, the Lord of Mercy; were He to punish them for what they earn, He would certainly have hastened the chastisement for them; but for them there is an appointed time from which they shall not find a refuge. | Free Minds | And your Lord is forgiving, with mercy. If He were to judge the people for what they had already earned, He would hasten for them the retribution. No, they have an appointment, beyond which they will find no escape. | Qaribullah | Your Lord is Forgiving, Owner of Mercy. Had it been His will to take them to task for what they earned, He would have hastened their punishment; but they have an appointed hour from which they will never escape. | Asad | Yet, [withal,] thy Sustainer is the Truly-Forgiving One, limitless in His grace. Were He to take them [at once] to task for whatever [wrong] they commit, He would indeed bring about their speedy punishment [then and there]:" but nay, they have a time-limit beyond which they shall find no redemption"- | Diyanet Vakfı | Senin, bağışı bol olan Rabbin merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) muaheze edecek olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır. | Diyanet | Bununla beraber, Rabbin mağfiret ve merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıklarından dolayı hemen hesaba çekmek isteseydi, azaba uğratmakta acele ederdi. Ama onların bir vadesi vardır. Ondan kaçıp sığınacak yer bulamazlar. | Edip Yüksel | Rabbin Bağışlayandır, Merhamet Sahibidir. Yaptıklarıyla hemen onları hesaba çekse onlar için azabı çabuklaştırmış olurdu. Ancak, onlara belirli bir süre verir de onun ötesine kaçamazlar. | Suat Yıldırım | Senin mağfireti bol Rabbin, merhametlidir. Eğer işledikleri suçları sebebiyle onları cezalandıracak olsaydı, azabı onlara hemen gönderirdi. Fakat onlar için belirlenmiş bir süre vardır ki o vâde geldiğinde Allah'ın cezasından kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar. [35,45; 13,6] | Yaşar Nuri Öztürk | O affedici, o rahmet sahibi Rabbin, onları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, kendileri için azabı mutlaka çabuklaştırırdı. Böyle olmamıştır, ama onlar için, hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı öngörülmüştür. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Rabbin, suçları örter, rahmet sahibidir. Kazandıklarına karşılık onları helak ediverse çabucak azap ederdi; fakat onlara vaadedilmiş mukadder bir zaman var, o zaman geldi mi, ondan başka sığınacak hiçbir makam bulamazlar. | Ali Bulaç | Senin Rabbin rahmet sahibi (ve) bağışlayıcıdır. Eğer, kazandıklarından dolayı onları (azapla) yakalasaydı, şüphesiz onlara azabı (bir an önce) çabuklaştırırdı. Hayır, onlar için bir buluşma zamanı vardır, onun dışında asla başka bir sığınak bulamayacaklardır. | Süleyman Ateş | Ama çok bağışlayan, esirgeyen Rabbin eğer onları, yaptıklariyle hemen cezalandıracak olsaydı, onların azabını çabuklaştırırdı. Fakat onlar için va'dedilen bir zaman vardır ki, ondan (kaçıp) sığınacak bir yer bulamayacaklardır. | Önceki [18:57]< >[18:59] Sonraki |
|