1. [18:34] | vekâne lehû ŝemer. feḳâle liṣâḥibihî vehüve yüḥâviruhû ene ekŝeru minke mâlev vee`azzü neferâ. | وكان له ثمر فقال لصاحبه وهو يحاوره أنا أكثر منك مالا وأعز نفرا وَكَانَ لَهُ ثَمَرٌ فَقَالَ لِصَاحِبِهِ وَهُوَ يُحَاوِرُهُ أَنَا أَكْثَرُ مِنكَ مَالاً وَأَعَزُّ نَفَرًا |
---|
Elmalılı | İki bağın sahibinin ayrıca başka geliri vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla münakaşa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi. |
Y. Ali | (Abundant) was the produce this man had : he said to his companion, in the course of a mutual argument: "more wealth have I than you, and more honour and power in (my following of) men."
|
Words | | وكان - And was| له - for him| ثمر - fruit,| فقال - so he said| لصاحبه - to his companion| وهو - while he| يحاوره - (was) talking with him,| أنا - "I am| أكثر - greater| منك - than you| مالا - (in) wealth| وأعز - and stronger| نفرا - (in) men."| |
Pickthal | And he had fruit. And he said unto his comrade, when he spake with him: I am more than thee in wealth, and stronger in respect of men. |
Arberry | So he had fruit; and he said to his fellow, as he was conversing with him, 'I have more abundance of wealth than thou and am mightier in respect of men. |
Shakir | And he possessed much wealth; so he said to his companion, while he disputed with him: I have greater wealth than you, and am mightier in followers. |
Free Minds | And he had abundant fruit, so he said to his friend while discussing with him: "I am better off than you financially, and of great influence." |
Qaribullah | so he had fruit. As he spoke with his companion, as he was conversing with him, 'My wealth is more abundant than yours and men have a greater respect for me. ' |
Asad | And so [the man] had fruit in abundance. And [one day] he said to his friend, bandying words with him, "More wealth have I than thou, and mightier am I as regards [the number and power of my] followers!" |
Diyanet Vakfı | Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm." |
Diyanet | Onun gelirleri de vardı. Bu yüzden, arkadaşiyle konuşurken: "Ben malca senden zengin, nüfusça da senden daha itibarlıyım" dedi. |
Edip Yüksel | Artık bir ürüne sahipti! Nitekim, sohbet ettiği arkadaşına, "Ben senden daha zenginim ve daha fazla adama sahibim," dedi. |
Suat Yıldırım | O şahsın başka serveti de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona:“Benim,” dedi, “malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerideyim.” |
Yaşar Nuri Öztürk | Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Daha başka da gelirleri vardı da konuşurken arkadaşına dedi ki: Ben malca da senden üstünüm, evlat ve ayalce de. |
Ali Bulaç | (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.” |
Süleyman Ateş | O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşiyle konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi. |
Önceki [18:33]< >[18:35] Sonraki |