1. [18:108] | ḫâlidîne fîhâ lâ yebgûne `anhâ ḥivelâ. | خالدين فيها لا يبغون عنها حولا خَالِدِينَ فِيهَا لاَ يَبْغُونَ عَنْهَا حِوَلاً |
---|
Elmalılı | İçlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrılmak istemeyeceklerdir. Bu hatırlatma ve uyarmayı yeterli görmeyip de daha fazla açıklama isteyenlere karşı ey Muhammed! |
Y. Ali | Wherein they shall dwell (for aye): no change will they wish for from them.
|
Words | | خالدين - Abiding forever| فيها - in it.| لا - Not| يبغون - they will desire| عنها - from it| حولا - any transfer.| |
Pickthal | Wherein they will abide, with no desire to be removed from thence. |
Arberry | therein to dwell forever, desiring no removal out of them.' |
Shakir | Abiding therein; they shall not desire removal from them. |
Free Minds | Abiding therein. They will not want to be moved from it. |
Qaribullah | where they will live for ever and never wish that they should be removed from it. |
Asad | therein will they abide, [and] never will they desire any change therefrom. |
Diyanet Vakfı | Orada ebedi kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler. |
Diyanet | Orada temelli kalırlar, başka bir yere gitmek istemezler. |
Edip Yüksel | Orada sürekli kalıcıdırlar, orayı hiç bir şeyle değişmek istemezler. |
Suat Yıldırım | Onlar orada devamlı kalacak, (usanmadıklarından ötürü), başka tarafa geçmeyi arzu etmeyeceklerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sürekli kalacaklardır orada. Çıkmak istemeyeceklerdir oradan. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Orada ebedi olarak kalırlar ve oradan ayrılmak da istemezler. |
Ali Bulaç | Onda ebedi olarak kalıcıdırlar, ondan ayrılmak istemezler. |
Süleyman Ateş | Orada sürekli kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler. |
Önceki [18:107]< >[18:109] Sonraki |