1. [18:101] | elleẕîne kânet a`yünühüm fî giṭâin `an ẕikrî vekânû lâ yesteṭî`ûne sem`â. | الذين كانت أعينهم في غطاء عن ذكري وكانوا لا يستطيعون سمعا الَّذِينَ كَانَتْ أَعْيُنُهُمْ فِي غِطَاءِ عَن ذِكْرِي وَكَانُوا لاَ يَسْتَطِيعُونَ سَمْعًا |
---|
Elmalılı | Onlar ki, beni hatırlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi. İşitmeye de tahammül edemiyorlardı. |
Y. Ali | (Unbelievers) whose eyes had been under a veil from remembrance of Me, and who had been unable even to hear.
|
Words | | الذين - Those| كانت - had been| أعينهم - their eyes| في - within| غطاء - a cover| عن - from| ذكري - My remembrance,| وكانوا - and were| لا - not| يستطيعون - able| سمعا - (to) hear.| |
Pickthal | Those whose eyes were hoodwinked from My reminder, and who could not bear to hear. |
Arberry | whose eyes were covered against My remembrance, and they were not able to hear. |
Shakir | They whose eyes were under a cover from My reminder and they could not even hear. |
Free Minds | Those whose eyes were closed from My remembrance, and they were unable to hear. |
Qaribullah | whose eyes were blinded to My remembrance and they were not able to hear. |
Asad | those whose eyes had been veiled against any remembrance of Me because they could not bear to listen [to the voice of truth]! |
Diyanet Vakfı | Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kafirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir. |
Diyanet | Gözleri bizim öğüdümüze karşı kapalı olan ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir gösteririz ki! |
Edip Yüksel | Onlar ki mesajıma karşı gözleri perdeliydi, dinleyemezlerdi de... |
Suat Yıldırım | Gözleri Benim kitabım karşısında perdeli olup, Kur'ân’ı dinlemeye tahammül edemeyen kâfirlere, o gün cehennemi gösteririz, cehennemle karşı karşıya koyarız onları. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar, gözleri benim zikrim/Kur'anım karşısında perde içinde olan insanlardı. Dinlemeye dayanamıyorlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onların delillerimi görüp beni anmak hususunda gözleri perdelenmişti ve Kur'an'ı dinlemeye tahammülleri yoktu onların. |
Ali Bulaç | Ki onlar, Beni zikretme (konusun)da gözleri bir perde içindeydi. (Kur'an'ı) dinlemeye katlanamazlardı. |
Süleyman Ateş | Onlar ki beni anmağa karşı gözleri perde içinde idi ve (Kur'an'ı) dinlemeğe tahammül edemezlerdi. |
Önceki [18:100]< >[18:102] Sonraki |