1. [16:75] | ḍarabe-llâhü meŝelen `abdem memlûkel lâ yaḳdiru `alâ şey'iv vemer razaḳnâhü minnâ rizḳan ḥasenen fehüve yünfiḳu minhü sirrav vecehrâ. hel yestevûn. elḥamdü lillâh. bel ekŝeruhüm lâ ya`lemûn. | ضرب الله مثلا عبدا مملوكا لا يقدر على شيء ومن رزقناه منا رزقا حسنا فهو ينفق منه سرا وجهرا هل يستوون الحمد لله بل أكثرهم لا يعلمون ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً عَبْدًا مَّمْلُوكًا لاَّ يَقْدِرُ عَلَى شَيْءٍ وَمَن رَّزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا هَلْ يَسْتَوُونَ الْحَمْدُ لِلّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler. | Y. Ali | Allah sets forth the Parable (of two men: one) a slave under the dominion of another; He has no power of any sort; and (the other) a man on whom We have bestowed goodly favours from Ourselves, and he spends thereof (freely), privately and publicly: are the two equal? (By no means;) praise be to Allah. But most of them understand not.
| Words | | ضرب - Allah sets forth| الله - Allah sets forth| مثلا - the example| عبدا - (of) a slave| مملوكا - (who is) owned,| لا - not| يقدر - he has power| على - on| شيء - anything| ومن - and (one) whom| رزقناه - We provided him| منا - from Us| رزقا - a provision| حسنا - good,| فهو - so he| ينفق - spends| منه - from it,| سرا - secretly| وجهرا - and publicly.| هل - Can| يستوون - they be equal?| الحمد - All praise| لله - (is) for Allah!| بل - Nay,| أكثرهم - but most of them| لا - (do) not| يعلمون - know.| | Pickthal | Allah coineth a similitude: (on the one hand) a (mere) chattel slave, who hath control of nothing, and (on the other hand) one on whom we have bestowed a fair provision from Us, and he spendeth thereof secretly and openly. Are they equal? Praise be to Allah! But most of them know not. | Arberry | God has struck a similitude: a servant possessed by his master, having no power over anything, and one whom We have provided of Ourselves with a provision fair, and he expends of it secretly and openly. Are they equal? Praise belongs to God! Nay, most of them know not. | Shakir | Allah sets forth a parable: (consider) a slave, the property of another, (who) has no power over anything, and one whom We have granted from Ourselves a goodly sustenance so he spends from it secretly and openly; are the two alike? (All) praise is due to Allah! Nay, most of them do not know. | Free Minds | God puts forth the example of a slave who is owned and cannot achieve anything, against one whom We have provided a good provision which he spends of it secretly and openly. Are they the same? God be praised, but most of them do not know. | Qaribullah | Allah strikes a parable. A servant owned by his master, having no power over anything, and one to whom We have given from Us a fine provision who spends it secretly and openly, are they equal? Praise be to Allah! No, most of them do not know! | Asad | God propounds [to you] the parable of [two men-] a man enslaved, unable to do anything of his own accord, and a [free] man upon whom We have bestowed goodly sustenance [as a gift] from Ourselves, so that he can spend thereof [at will, both] secretly and openly. Can these [two] be deemed equal?" All praise is due to God [alone]: but most of them do not understand it. | Diyanet Vakfı | Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. | Diyanet | Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel nimetlerden gizlice ve açıkça sarfeden kimseyi misal gösterir: Hiç bunlar eşit olur mu? Övülmeğe layık olan Allah'tır, fakat çoğu bilmezler. | Edip Yüksel | ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen, sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir. Bu ikisi hiç bir olur mu? Övgü ALLAH'adır, ancak çokları bilmezler. | Suat Yıldırım | Allah size bir temsil getiriyor:Bir tarafta bir şahsın kölesi olup hiçbir güç ve yetkisi olmayan âciz bir adam,öbür tarafta kendisine tarafımızdan bol bol rızık ve imkân nasib ettiğimiz bir zat ki o maldan gizli - açık dilediği gibi harcayıp kullanıyor.Hiç bu ikisi eşit tutulabilir mi?Bütün hamdler, övgüye vesile olan her şey, Allah'a aittir.Ne var ki onların çoğu bunu bilmezler. | Yaşar Nuri Öztürk | Allah şöyle bir örnekleme yaptı: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli-açık dağıtan bir kişi. Bunlar aynı olur mu?! Bütün övgüler Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar. | Abdulbaki Gölpınarlı | Allah bir örnek getirmiştir: Bir köle olsa ve hiçbir şeye gücü yetmese ve bir de güzel bir surette rızıklandırdığımız birisi bulunsa da rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını, gizli, açık yoksullara harcasa, onları geçindirse bunlar eşit ve denk olur mu hiç? Hamd Allah'a, eşit değildir bunlar, fakat çoğu bilmez. | Ali Bulaç | Allah, (Kendisi'ne ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoğu bilmezler. | Süleyman Ateş | Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile; kendisine güzel rızık verdiğimiz, o rızıktan gizli ve açık harcayan kimseyi misal olarak anlattı. Hiç bunlar bir olurlar mı? Hamd Allah'a mahsustur, fakat çokları bilmezler. | Önceki [16:74]< >[16:76] Sonraki |
|