1. [15:97] | veleḳad na`lemü enneke yeḍîḳu ṣadruke bimâ yeḳûlûn. | ولقد نعلم أنك يضيق صدرك بما يقولون وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ |
---|
Elmalılı | Gerçekten biliriz ki, onların söylediklerine göğsün daralıyor. |
Y. Ali | We do indeed know how thy heart is distressed at what they say.
|
Words | | ولقد - And verily,| نعلم - We know| أنك - that [you]| يضيق - (is) straitened| صدرك - your breast| بما - by what| يقولون - they say.| |
Pickthal | Well know We that thy bosom is oppressed by what they say, |
Arberry | We know indeed thy breast is straitened by the things they say. |
Shakir | And surely We know that your breast straitens at what they say; |
Free Minds | And We know that your chest is strained by what they say. |
Qaribullah | Indeed, We know your chest is straitened by that they say. |
Asad | And well do We know that thy bosom is constricted by the [blasphemous] things that they say: |
Diyanet Vakfı | Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz. |
Diyanet | And olsun ki, söyledikleri şeylerden senin gönlünün daraldığını biliyoruz. |
Edip Yüksel | Söylediklerinden ötürü göğsünün daraldığını biliyoruz |
Suat Yıldırım | Onların bu kabil iddialarından ötürü senin canının sıkıldığını çok iyi biliyoruz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun ki, onların söyledikleri yüzünden senin göğsünün daraldığını biliyoruz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve andolsun biliriz ki şüphe yok, söyledikleri sözlerden yüreğin sıkılır. |
Ali Bulaç | Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz. |
Süleyman Ateş | Andolsun onların söylediklerine senin göğsünün daraldığını (canının sıkıldığını) biliyoruz. |
Önceki [15:96]< >[15:98] Sonraki |