1. [15:90] | kemâ enzelnâ `ale-lmuḳtesimîn. | كما أنزلنا على المقتسمين كَمَا أَنزَلْنَا عَلَى المُقْتَسِمِينَ |
---|
Elmalılı | (İnanmazsanız başınıza) tıpkı o taksimcilere (yahudi ve hıristiyanlara) indirdiğimiz azap gibi (bir azab inecektir). |
Y. Ali | (Of just such wrath) as We sent down on those who divided (Scripture into arbitrary parts),-
|
Words | | كما - As| أنزلنا - We sent down| على - on| المقتسمين - those who divided.| |
Pickthal | Such as We send down for those who make division, |
Arberry | So We sent it down to the partitioners, |
Shakir | Like as We sent down on the dividers |
Free Minds | As We have sent down on the dividers. |
Qaribullah | So We sent it down to the partitioners, |
Asad | [For, thou art the bearer of a divine writ66] such AL-HIJR SCRAH 15 as We have bestowed from on high upon those who [afterwards] broke it up into parts ,e' |
Diyanet Vakfı | Nitekim biz, (Kur'an'ı) kısımlara ayıranlara azabı indirmişizdir. |
Diyanet | Kuran'ı işlerine geldiği gibi bölenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmiştik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacağız. |
Edip Yüksel | Aynı şekilde o bölücülerle de ilgileneceğiz. |
Suat Yıldırım | Tıpkı o bölüşenlerin, O Kur'ân’ı parça parça edenlerin başlarına indirdiğimiz felaket gibi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Aynı şekilde, o bölücülere/yemin edip duranlara da beyyineler indirmiştik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Nitekim bölükbölük olanlara da indirmiştik. |
Ali Bulaç | Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi, |
Süleyman Ateş | (Siz bilirsiniz, inanmazsanız Allah'ın azabı başınıza inecektir.) Tıpkı o bölücülere (veya and içenlere) indirdiğimiz gibi (sizin başınıza da azab indiririz)! |
Önceki [15:89]< >[15:91] Sonraki |