1. [15:79] | fenteḳamnâ minhüm. veinnehümâ lebiimâmim mübîn. | فانتقمنا منهم وإنهما لبإمام مبين فَانتَقَمْنَا مِنْهُمْ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٍ مُّبِينٍ |
---|
Elmalılı | Biz Eyke halkından da intikâm aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir. |
Y. Ali | So We exacted retribution from them. They were both on an open highway, plain to see.
|
Words | | فانتقمنا - So We took retribution| منهم - from them,| وإنهما - and indeed, they both| لبإمام - (were) on a highway| مبين - clear.| |
Pickthal | So we took vengeance on them; and lo! they both are on a high-road plain to see. |
Arberry | and We took vengeance on them. The two of them were upon a roadway manifest. |
Shakir | So We inflicted retribution on them, and they are both, indeed, on an open road (still) pursued. |
Free Minds | So, We sought revenge from them. And they were both on an open plain. |
Qaribullah | On them, too, We took vengeance, and they are both on a clear roadway. |
Asad | and so We inflicted Our retribution on them. And, behold, both these [sinful communities] lived by a highway, [to this day] plain to seed' |
Diyanet Vakfı | Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir. |
Diyanet | Bunun için onlardan da öç aldık. Hala her iki memleket de işlek bir yol üzerindedirler. |
Edip Yüksel | Onlardan öc aldık. Her ikisi de belgelenmiştir. |
Suat Yıldırım | Onlara da hak ettikleri cezayı verdik. Bu her iki şehir harabesi de uğrak bir yol üzerindedir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlardan intikam aldık. Her ikisi önde, belirgin bir biçimde durmaktadır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öcaldık onlardan; iki şehir de apaçık görünmede, yol uğrağında hala. |
Ali Bulaç | Bundan dolayı onlardan intikam aldık; her ikisi de açıkça (gözler) ön(ün)dedir. |
Süleyman Ateş | Onlardan da öcümüzü aldık, her ikisi de (Sodom da, Eyke de) hala (yol üzerinde, gözler) ön(ün) de apaçık durmaktadır. |
Önceki [15:78]< >[15:80] Sonraki |