1. [14:17] | yetecerra`uhû velâ yekâdü yüsîguhû veye'tîhi-lmevtü min külli mekâniv vemâ hüve bimeyyit. vemiv verâihî `aẕâbün galîż. | يتجرعه ولا يكاد يسيغه ويأتيه الموت من كل مكان وما هو بميت ومن ورائه عذاب غليظ يَتَجَرَّعُهُ وَلاَ يَكَادُ يُسِيغُهُ وَيَأْتِيهِ الْمَوْتُ مِن كُلِّ مَكَانٍ وَمَا هُوَ بِمَيِّتٍ وَمِن وَرَآئِهِ عَذَابٌ غَلِيظٌ |
---|
Elmalılı | Onu yutmaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve her yandan ona ölüm gelecek, fakat o ölemez. Arkasından da çetin bir azab gelecektir. | Y. Ali | In gulps will he sip it, but never will he be near swallowing it down his throat: death will come to him from every quarter, yet will he not die: and in front of him will be a chastisement unrelenting.
| Words | | يتجرعه - He will sip it| ولا - but not| يكاد - he will be near| يسيغه - (to) swallowing it.| ويأتيه - And will come to him| الموت - the death| من - from| كل - every| مكان - side,| وما - but not| هو - he| بميت - will die.| ومن - And ahead of him| ورائه - And ahead of him| عذاب - (is) a punishment| غليظ - harsh.| | Pickthal | Which he sippeth but can hardly swallow, and death cometh unto him from every side while yet he cannot die, and before him is a harsh doom. | Arberry | the which he gulps, and can scarce swallow, and death comes upon him from every side, yet he cannot die; and still beyond him is a harsh chastisement. | Shakir | He will drink it little by little and will not be able to swallow it agreeably, and death will come to him from every quarter, but he shall not die; and there shall be vehement chastisement before him. | Free Minds | He tries to drink it, but it cannot be swallowed, and death comes to him from everywhere, but he will not die; and from behind him is a powerful retribution. | Qaribullah | which he gulps and can scarcely swallow. Death will come to him from every side, yet he cannot not die, and yet to come is a dreadful punishment. | Asad | gulping it [unceasingly,] little by little, and yet hardly able to swallow it.2' And death will beset him from every quarter - but he shall not die: for [yet more] severe suffering lies ahead of him. | Diyanet Vakfı | Onu yudumlamaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve ona her yandan ölüm gelecek, oysa o ölecek değildir (ki azaptan kurtulsun). Bundan ötede şiddetli bir azap da vardır. | Diyanet | Onu yudum yudum alacak fakat yutamıyacaktır. Ölüm ona her taraftan geldiği halde, ölemiyecek, arkasından da çetin bir azap gelecektir. | Edip Yüksel | Onu yutmaya çalışır, ama boğazından geçiremez. Ölüm kendisine her yandan gelir, ama ölemiyecek. Ardından da çetin bir azap gelecektir. | Suat Yıldırım | Resuller Allah'tan yardım ve zafer istediler. Neticede her inatçı, zorba zalim hüsrana uğradı.İş bununla bitmeyecek, ardından o zorba, cehenneme girecek.Orada kendisine kanlı irinli su içirilecek, yutmaya çalışacak ama boğazından geçiremeyecek.Ölüm her yandan ona geldiği halde yine de ölmeyecek.Bunun arkasından da pek şiddetli bir azap daha vardır. [37,171-173; 58,21; 21,105; 50,24-26; 22,21; 35,36; 55,43-44; 37,64-68] | Yaşar Nuri Öztürk | Onu yutmaya çalışacak ama boğazından geçiremeyecek. Ölüm her yandan üstüne gelecek de bir türlü ölmeyecek. Arkasından da dehşetli bir azap. | Abdulbaki Gölpınarlı | Yudumyudum içmeye çalışacak, fakat bir türlü boğazından geçmeyecek; her taraftan ölüm gelecek ona, fakat ölmeyecek de ve ilerde daha da ağır bir azap var. | Ali Bulaç | Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha katı bir azap olacak. | Süleyman Ateş | O suyu yutmağa çalışır, fakat boğazından geçiremez ve her yandan ona ölüm geldiği halde yine ölemez. Bunun ardından da kaba bir azab! | Önceki [14:16]< >[14:18] Sonraki |
|