1. [12:94] | velemmâ feṣaleti-l`îru ḳâle ebûhüm innî leecidü rîḥa yûsüfe levlâ en tüfennidûn. | ولما فصلت العير قال أبوهم إني لأجد ريح يوسف لولا أن تفندون وَلَمَّا فَصَلَتِ الْعِيرُ قَالَ أَبُوهُمْ إِنِّي لَأَجِدُ رِيحَ يُوسُفَ لَوْلاَ أَن تُفَنِّدُونِ |
---|
Elmalılı | Ne zaman ki, kafile (Mısır'dan) ayrıldı, öteden babaları dedi ki: "Eğer bana bunak demezseniz, doğrusu ben Yusuf'un kokusunu alıyorum." | Y. Ali | When the caravan left (Egypt), their father said: "I do indeed scent the presence of Joseph: Nay, think me not a dotard."
| Words | | ولما - And when| فصلت - departed| العير - the caravan,| قال - their father said,| أبوهم - their father said,| إني - "Indeed, I| لأجد - [I] find| ريح - (the) smell| يوسف - (of) Yusuf,| لولا - if not| أن - that| تفندون - you think me weakened in mind."| | Pickthal | When the caravan departed their father had said: Truly I am conscious of the breath of Joseph, though ye call me dotard. | Arberry | So, when the caravan set forth, their father said, 'Surely I perceive Joseph's scent, unless you think me doting.' | Shakir | And when the caravan had departed, their father said: Most surely I perceive the greatness of Yusuf, unless you pronounce me to be weak in judgment. | Free Minds | And when the caravan departed, their father said: "I do indeed feel the scent of Joseph, except that you may think me senile." | Qaribullah | As the caravan departed, their father said: 'I smell the scent of Joseph, unless you think I am foolish. ' | Asad | AND AS SOON as the caravan [with which Jacob's sons were travelling] was on its way,94 their father said [to the people around him]: "Behold, were it not that you might consider me a dotard, [I would say that] I truly feel the breath of Joseph [in the air]!" | Diyanet Vakfı | Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi. | Diyanet | Kervan, memleketlerine dönmek üzere ayrıldığında, babaları: "Doğrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin" dedi. | Edip Yüksel | Kervan (Mısır'dan) ayrılınca babaları, "Beni bunamış saymayın, Yusuf'un kokusunu işitiyorum," dedi. | Suat Yıldırım | Kafile daha Mısır'dan ayrılır ayrılmaz, öteden babaları:“Şayet ‘Bunadı’ demezseniz, doğrusu, ben Yusuf’un kokusunu alıyorum!” dedi. | Yaşar Nuri Öztürk | Kervan oradan ayrılanca, öte yandan babaları şöyle seslendi: "Yemin olsun, ben Yûsuf'un kokusunu duyuyorum! Umarım bana bunaklık isnat etmezsiniz." | Abdulbaki Gölpınarlı | Kervan, Mısır'dan ayrılınca babaları, bana bunak demeseniz bari, Yusuf'un kokusunu duyuyorum dedi. | Ali Bulaç | Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum." | Süleyman Ateş | Kervan (Mısır'dan) ayrıl(ıp yola koyul)unca, babaları, (yanında bulunanlara): "Eğer bana bunak demezseniz, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum." dedi. | Önceki [12:93]< >[12:95] Sonraki |
|