1. [12:70] | felemmâ cehhezehüm bicehâzihim ce`ale-ssiḳâyete fî raḥli eḫîhi ŝümme eẕẕene müeẕẕinün eyyetühe-l`îru inneküm lesâriḳûn. | فلما جهزهم بجهازهم جعل السقاية في رحل أخيه ثم أذن مؤذن أيتها العير إنكم لسارقون فَلَمَّا جَهَّزَهُم بِجَهَازِهِمْ جَعَلَ السِّقَايَةَ فِي رَحْلِ أَخِيهِ ثُمَّ أَذَّنَ مُؤَذِّنٌ أَيَّتُهَا الْعِيرُ إِنَّكُمْ لَسَارِقُونَ |
---|
Elmalılı | Sonra onların bütün hazırlıklarını görünce, su kabını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal şöyle bağırdı: "Hey kervan! Siz hırsızsınız, hırsız!" |
Y. Ali | At length when he had furnished them forth with provisions (suitable) for them, he put the drinking cup into his brother's saddle-bag. Then shouted out a crier: "O ye (in) the caravan! behold! ye are thieves, without doubt!"
|
Words | | فلما - So when| جهزهم - he had furnished them| بجهازهم - with their supplies,| جعل - he put| السقاية - the drinking cup| في - in| رحل - the bag| أخيه - (of) his brother.| ثم - Then| أذن - called out| مؤذن - an announcer| أيتها - "O you| العير - (in) the caravan!| إنكم - Indeed, you| لسارقون - surely (are) thieves."| |
Pickthal | And when he provided them with their provision, he put the drinking-cup in his brother's saddlebag, and then a crier cried: O camel-riders! Lo! ye are surely thieves! |
Arberry | Then, when he had equipped them with their equipment, he put his drinking-cup into the saddlebag of his brother. Then a herald proclaimed, 'Ho, cameleers, you are robbers!' |
Shakir | So when he furnished them with their provisions, (someone) placed the drinking cup in his brother's bag. Then a crier cried out: O caravan! you are most surely thieves. |
Free Minds | So when he furnished them with their provisions, he placed the measuring bowl in his brothers bag, then a caller cried out: "O you in the caravan, you are thieves!" |
Qaribullah | And when he had given them their provisions, he hid a drinkingcup in his brother's saddlebag. Then a herald called out after them: 'Cameleers, you are thieves!' |
Asad | And [later,] when he had provided them with their provisions, he placed the [King's] drinking-cup in his brother's camel-pack. And [as they were leaving the city,] a herald" called out: "O you people of the caravan! Verily, you are thieves !,, |
Diyanet Vakfı | (Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi. |
Diyanet | Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir münadi şöyle bağırdı: "Ey kervancılar, siz hırsızsınız!" |
Edip Yüksel | Onların erzak yükünü hazırlatınca bir su kabını kardeşinin torbasına koydu. Daha sonra bir ünleyici şöyle seslendi: "Ey kervan siz hırsızlarsınız." |
Suat Yıldırım | Onların yüklerini hazırlatırken, su kabını, öz kardeşinin yükünün içine koydurdu.Kervan hareket edince de Yusuf'un görevlilerinden biri: “Ey kafile! Durun, siz hırsızlık yapmışsınız!” diye nida etti. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yûsuf, kardeşlerinin yüklerini hazırlatırken su kabını öz kardeşinin yükü içinde koydu. Sonra bir ünleyici şöyle haykırdı: "Ey kafile, siz herhalde hırsızlık ettiniz!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onların yüklerini hazırlayınca şerbet içtiği bardağı kardeşinin yükünün içine koydurdu, sonra da ey kafile, siz hırsızsınız diye bir münadiye nida ettirdi. |
Ali Bulaç | Erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: "Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız." |
Süleyman Ateş | Onların yüklerini hazırlatırken su tasını (öz) kardeşinin yükünün içine koydu. (Kervan hareket ettikten) sonra bir ünleyici şöyle seslendi: "Ey kervan, siz hırsızlarsınız!" |
Önceki [12:69]< >[12:71] Sonraki |