1. [11:94] | velemmâ câe emrunâ necceynâ şu`aybev velleẕîne âmenû me`ahû biraḥmetim minnâ veeḫaẕeti-lleẕîne żalemu-ṣṣayḥatü feaṣbeḥû fî diyârihim câŝimîn. | ولما جاء أمرنا نجينا شعيبا والذين آمنوا معه برحمة منا وأخذت الذين ظلموا الصيحة فأصبحوا في ديارهم جاثمين وَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِّنَّا وَأَخَذَتِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُواْ فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ |
---|
Elmalılı | Ne zaman ki, emrimiz geldi, Şu'ayb ve beraberindeki müminler, tarafımızdan bir rahmet sayesinde kurtuldular. Ve o zalimleri korkunç bir gürültü yakaladı da oldukları yerde çöküp kaldılar. |
Y. Ali | When Our decree issued, We saved Shu'aib and those who believed with him, by (special) mercy from Ourselves: But the (mighty) blast did seize the wrong-doers, and they lay prostrate in their homes by the morning,-
|
Words | | ولما - And when| جاء - came| أمرنا - Our Command,| نجينا - We saved| شعيبا - Shuaib| والذين - and those who| آمنوا - believed| معه - with him| برحمة - by a Mercy| منا - from Us.| وأخذت - And seized| الذين - those who| ظلموا - wronged,| الصيحة - the thunderous blast| فأصبحوا - then they became| في - in| ديارهم - their homes| جاثمين - fallen prone.| |
Pickthal | And when Our commandment came to pass We saved Shu'eyb and those who believed with him by a mercy from Us; and the (Awful) Cry seized those who did injustice, and morning found them prostrate in their dwellings, |
Arberry | And when Our command came, We delivered Shuaib and those who believed with him by a mercy from Us, and the evildoers were seized by the Cry, and morning found them in their habitations fallen prostrate |
Shakir | And when Our decree came to pass We delivered Shu'aib, and those who believed with him by mercy from Us, and the rumbling overtook those who were unjust so they became motionless bodies in their abodes, |
Free Minds | And when Our command came, We saved Shu'ayb and those who believed with him by a mercy from Us; and the scream took those who had wronged, so they lay motionless in their homes. |
Qaribullah | And when Our command came We saved Shu'aib through Our Mercy, together with those who believed. (Then) the evildoers were seized by a Shout, and when morning came they were crouched in their dwellings, dead, |
Asad | And so, when Our judgment came to pass, by Our grace We saved Shu'ayb and those who shared his faith, whereas the blast [of Our punishment] overtook those who had been bent on evildoing: and then they lay lifeless, in their very homes, on the ground, |
Diyanet Vakfı | Emrimiz gelince, Şuayb'ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
Diyanet | Buyruğumuz gelince, Şuayb'ı ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak kurtardık. Haksızlık yapanları bir çığlık yakaladı, oldukları yerde diz üstü çöküverdiler. |
Edip Yüksel | Emrimiz gelince Şuayb'ı ve kendisiyle beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri korkunç gürültü yakaladı; yurtlarında çöküp kaldılar. |
Suat Yıldırım | Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar.Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular...Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti! |
Yaşar Nuri Öztürk | Emrimiz gelince Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş hale geldiler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Emrimiz gelince Şuayb'i ve onunla beraber inanmış olanları, bizden bir rahmet olarak kurtardık, zulmedenleriyse bir bağırış kavrayıverdi ve hepsi de yurtlarında diz çökmüş bir halde helak oluverdi. |
Ali Bulaç | Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb'ı ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtardık; o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar. |
Süleyman Ateş | Emrimiz gelince, Şu'ayb'i ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir acıma ile kurtardık; zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar. |
Önceki [11:93]< >[11:95] Sonraki |