1. [11:82] | felemmâ câe emrunâ ce`alnâ `âliyehâ sâfilehâ veemṭarnâ `aleyhâ ḥicâratem min siccîlim menḍûd. | فلما جاء أمرنا جعلنا عاليها سافلها وأمطرنا عليها حجارة من سجيل منضود فَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ مَّنضُودٍ |
---|
Elmalılı | Ne zaman ki, emrimiz geldi, o ülkenin altını üstüne getirdik ve üzerlerine istif edilip pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık. | Y. Ali | When Our Decree issued, We turned (the cities) upside down, and rained down on them brimstones hard as baked clay, spread, layer on layer,-
| Words | | فلما - So when| جاء - came| أمرنا - Our Command,| جعلنا - We made| عاليها - its upside,| سافلها - its downside,| وأمطرنا - and We rained| عليها - upon them| حجارة - stones| من - of| سجيل - baked clay| منضود - (in) layers.| | Pickthal | So when Our commandment came to pass We overthrew (that township) and rained upon it stones of clay, one after another, | Arberry | So when Our command came, We turned it uppermost nethermost, and rained on it stones of baked clay, one on another, | Shakir | So when Our decree came to pass, We turned them upside down and rained down upon them stones, of what had been decreed, one after another. | Free Minds | So when Our command came, We turned it upside down, and We rained on it with rocks made from hardened clay. | Qaribullah | And when Our command came, We turned it upside down, and rained on it, stone after stone of baked clay, | Asad | And so, when Our judgment came to pass, We turned those [sinful towns] upside down, and rained down upon them stone-hard blows of chastisement pre-ordained, one upon another, | Diyanet Vakfı | Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık. | Diyanet | Buyruğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine Rabbinin katından, işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktır. | Edip Yüksel | Emrimiz gelince onun üstünü altına getirdik, üzerlerine sertleşmiş kat kat taş yağdırdık. | Suat Yıldırım | Azap emrimiz gelince o ülkenin üstünü altına çevirdik ve üzerlerine pişirilmiş balçıktan yapılıp istif edilmiş ve Rabbinin nezdinde damgalanmış taşlar yağdırdık.Evet bu taşlar şimdiki zalimlerden de uzak değildir. [51,33] | Yaşar Nuri Öztürk | Nihayet emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik. Ve üzerlerine, pişirilmiş çamurdan yapılıp istif edilmiş taş yağdırdık. | Abdulbaki Gölpınarlı | Emrimiz gelince, o şehirlerin altını üstüne getirdik, tepelerine, üstüste yığılıp taş kesilmiş balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık. | Ali Bulaç | Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık; | Süleyman Ateş | (Azab) emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik, üzerine de taş yağdırdık: Çamurdan pişmiş, (azab için) hazırlanmış, istif edilmiş. | Önceki [11:81]< >[11:83] Sonraki |
|