1. [11:3] | veeni-stagfirû rabbeküm ŝümme tûbû ileyhi yümetti`küm metâ`an ḥasenen ilâ ecelim müsemmev veyü'ti külle ẕî faḍlin faḍleh. vein tevellev feinnî eḫâfü `aleyküm `aẕâbe yevmin kebîr. | وأن استغفروا ربكم ثم توبوا إليه يمتعكم متاعا حسنا إلى أجل مسمى ويؤت كل ذي فضل فضله وإن تولوا فإني أخاف عليكم عذاب يوم كبير وَأَنِ اسْتَغْفِرُواْ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُواْ إِلَيْهِ يُمَتِّعْكُم مَّتَاعًا حَسَنًا إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى وَيُؤْتِ كُلَّ ذِي فَضْلٍ فَضْلَهُ وَإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنِّيَ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ كَبِيرٍ |
---|
Elmalılı | Ve Rabbinizin mağfiretini isteyin, sonra ona tevbe edin ki sizi, belli bir süreye kadar güzel güzel yaşatsın. Ve her fazilet sahibine layık olduğu ihsanı versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım. | Y. Ali | "(And to preach thus), 'Seek ye the forgiveness of your Lord, and turn to Him in repentance; that He may grant you enjoyment, good (and true), for a term appointed, and bestow His abounding grace on all who abound in merit! But if ye turn away, then I fear for you the penalty of a great day:
| Words | | وأن - And that| استغفروا - "Seek forgiveness| ربكم - (of) your Lord| ثم - and| توبوا - turn in repentance| إليه - to Him,| يمتعكم - He will let you| متاعا - enjoy| حسنا - a good| إلى - for| أجل - a term| مسمى - appointed.| ويؤت - And give| كل - (to) every| ذي - owner| فضل - (of) grace| فضله - His Grace.| وإن - But if| تولوا - you turn away| فإني - then indeed, I| أخاف - fear| عليكم - for you| عذاب - (the) punishment| يوم - (of) a Great Day.| كبير - (of) a Great Day.| | Pickthal | And (bidding you): Ask pardon of your Lord and turn to Him repentant. He will cause you to enjoy a fair estate until a time appointed. He giveth His bounty unto every bountiful one. But if ye turn away, lo! (then) I fear for you the retribution of an awful Day. | Arberry | and: 'Ask forgiveness of your Lord, then repent to Him, and He will give you fair enjoyment unto a term stated, and He will give of His bounty to every man of grace. But if you should turn your backs I fear for you the chastisement of a mighty day; | Shakir | And you that ask forgiveness of your Lord, then turn to Him; He will provide you with a goodly provision to an appointed term and bestow His grace on every one endowed with grace, and if you turn back, then surely I fear for you the chastisement of a great day. | Free Minds | "And seek forgiveness from your Lord, then repent to Him; He will make you enjoy an enjoyment until a predetermined period. And He gives His grace to those who are of grace. And if you turn away, then I do fear for you the retribution of a great day!" | Qaribullah | And ask forgiveness of your Lord and then repent to Him. He will give you enjoyment till a stated term and will give of His Bounty to those of grace. But if you turn away, I fear for you the punishment of a Mighty Day. | Asad | Ask your Sustainer to forgive you your sins, and then turn towards Him in repentance - [whereupon] He will grant you a goodly enjoyment of life [in this world] until a term set [by Him is fulfilled];' and [in the life to come] He will bestow upon everyone possessed of merit [a full reward for] his merit.' But if you turn away, then, verily, I dread for you the suffering [which is bound to befall you] on that awesome Day ! | Diyanet Vakfı | Ve Rabbinizden mağfiret dilemeniz, sonra da ona tevbe etmeniz için (indirildi. Eğer bu emrolunanları yaparsanız), Allah sizi, tayin edilmiş bir süreye kadar güzel bir şekilde yaşatır, fazlasını yapan herkese de iyiliğinin karşılığını verir. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım." | Diyanet | Elif, Lam, Ra. Bu Kitap, hakim ve haberdar olan Allah tarafından, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir Kitap'dır. Ben size, O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeciyim. Rabbinizden mağfiret dileyin ve O'na tevbe edin ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz o zaman ben doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkarım. | Edip Yüksel | Rabbinizin bağışlamasını dileyip O'na tevbe etmelisiniz. O zaman, sizi belli bir süreye kadar güzelce geçindirir ve lütfu hakkeden herkese lütfundan verir. Dönerseniz, sizin için büyük günün azabından korkarım. | Suat Yıldırım | Bir maksat da şudur: Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra O'na tövbe edin!O’na dönün ki belirlenmiş bir ömür süresinin sonuna kadar sizi nimetleriyle yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere, lütuf ve fazlından mükâfatlarını versin.Fakat imandan yüz çevirirseniz sizin tepenize inecek o müthiş günün azabından korkarım. [16,97] | Yaşar Nuri Öztürk | Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Rabbinizden yarlıganma dileyin, sonra da tövbe edin ona da sizi mukadder zamanadek güzel bir surette geçindirsin, nimetlerinden faydalandırsın ve her ihsan sahibine, ettiği lütuf ve ihsanın mükafatını versin. Fakat döner, yüz çevirirseniz şüphe yok ki ben, o büyük günün azabına uğrayacağınızdan korkmaktayım. | Ali Bulaç | Ve Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na tevbe edin. O da sizi, adı konulmuş bir vakte kadar güzel bir meta (fayda) ile metalandırsın ve her ihsan sahibine kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten Ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım. | Süleyman Ateş | Ve Rabbinizden mağfiret dileyesiniz, sonra O'na tevbe edesiniz ki, sizi belirtilmiş bir süreye kadar güzelce yaşatsın ve her lutuf sahibine lutfetsin. Ve eğer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım. | Önceki [11:2]< >[11:4] Sonraki |
|