1. [11:104] | vemâ nü'eḫḫiruhû illâ liecelim ma`dûd. | وما نؤخره إلا لأجل معدود وَمَا نُؤَخِّرُهُ إِلاَّ لِأَجَلٍ مَّعْدُودٍ |
---|
Elmalılı | Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiriyoruz. |
Y. Ali | Nor shall We delay it but for a term appointed.
|
Words | | وما - And not| نؤخره - We delay it| إلا - except| لأجل - for a term| معدود - limited.| |
Pickthal | And We defer it only to a term already reckoned. |
Arberry | and We shall not postpone it, save to a term reckoned; |
Shakir | And We do not delay it but to an appointed term. |
Free Minds | And We do not delay it except to a term already prepared for. |
Qaribullah | We shall not postpone it except until a counted term. |
Asad | and which We shall not delay beyond a term set [by Us]. |
Diyanet Vakfı | Biz onu (kıyamet gününü) sadece sayılı bir müddete kadar bekletiriz. |
Diyanet | Biz, o günü, ancak belli bir süreye kadar geciktiririz. |
Edip Yüksel | Onu ancak sayılı bir süre için erteliyoruz. |
Suat Yıldırım | Biz o günü ancak belirli bir müddete kadar erteleriz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onu, sadece belirli bir süre için erteliyoruz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve biz o günün gelip çatmasını, ancak sayılı bir müddet için geciktiririz. |
Ali Bulaç | Biz onu sayılı bir sürenin (ecelin) dışında ertelemeyiz. |
Süleyman Ateş | Biz onu, sadece sayılı bir süre için erteliyoruz. |
Önceki [11:103]< >[11:105] Sonraki |