1. [107:7] | veyemne`ûne-lmâ`ûn. | ويمنعون الماعون وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ |
---|
Elmalılı | Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler). |
Y. Ali | But refuse (to supply) (even) neighbourly needs.
|
Words | | ويمنعون - And they deny| الماعون - [the] small kindnesses.| |
Pickthal | Yet refuse small kindnesses! |
Arberry | and refuse charity. |
Shakir | And withhold the necessaries of life. |
Free Minds | And they deter from helping others. |
Qaribullah | and prevent the utensils of assistance. |
Asad | and, withal, deny all assistance [to their fellow-men]! |
Diyanet Vakfı | Ve hayra da mani olurlar. |
Diyanet | Onlar basit şeyleri dahi vermezler. |
Edip Yüksel | Ve yardımı da engellerler. |
Suat Yıldırım | Ki onlar namazlarından gafildirler (Kıldıkları namazın değerini bilmez, namaza gereken ihtimamı göstermezler). İbadetlerini gösteriş için yapar, zekât ve diğer yardımlarını esirger, vermezler. [4,142; 4,38; 2,264; 8,47] |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve zekat vermeyi menederler. |
Ali Bulaç | Ve ‘ufacık bir yardımı (veya zekatı) da engellemektedirler. |
Süleyman Ateş | En ufak bir yardımı esirgerler. |
Önceki [107:6]< >[108:1] Sonraki |