Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  10 - YunusGörüntülenen ayet : 103 | 109 - Sure No: 10
Önceki [10:102]< >[10:104] Sonraki
1.
[10:103]
ŝümme nüneccî rusülenâ velleẕîne âmenû keẕâlik. ḥaḳḳan `aleynâ nünci-lmü'minîn.ثم ننجي رسلنا والذين آمنوا كذلك حقا علينا ننج المؤمنين
ثُمَّ نُنَجِّي رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُواْ كَذَلِكَ حَقًّا عَلَيْنَا نُنجِ الْمُؤْمِنِينَ
Elmalılı Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. İşte biz böyleyiz. Müminleri kurtarmak üzerimize düşen bir görevdir.
Y. AliIn the end We deliver Our messengers and those who believe: Thus is it fitting on Our part that We should deliver those who believe!
 Words| ثم - Then| ننجي - We will save| رسلنا - Our Messengers| والذين - and those who| آمنوا - believe.| كذلك - Thus,| حقا - (it is) an obligation| علينا - upon Us| ننج - (that) We save| المؤمنين - the believers.|
PickthalThen shall We save Our messengers and the believers, in like manner (as of old). It is incumbent upon Us to save believers.
Arberry Then We shall deliver Our Messengers and the believers. Even so, as is Our bounden duty, We shall deliver the believers.
ShakirThen We deliver Our messengers and those who believe-- even so (now), it is binding on Us (that) We deliver the believers.
Free MindsThen We will save Our messengers and those who believe. It is thus binding upon Us that We save the believers.
Qaribullah Then we shall save Our Messengers and the believers. It is Our obligated duty, We shall save those who believe.
Asad[For thus it always happens: We seal the doom of all who deny the truth and give the lie to Our messages;] and thereupon We save Our apostles and those who have attained to faith. '25 Thus have We willed it upon Ourselves: We save all who believe [in US],
Diyanet VakfıBiz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.
DiyanetSonra Biz, peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız, inananları (verdiğimiz söz gereğince) kurtarmamız Bize haktır.
Edip YükselSonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.
Suat YıldırımSonra Biz, resûllerimizi ve iman edenleri kurtarırız.Böylece müminleri kurtarmak üzerimize düşen bir borçtur.
Yaşar Nuri ÖztürkSonunda biz, resullerimizi ve iman edenleri kurtarıyoruz. İşte böyledir. Üzerimize bir borç olarak, inananları kurtarırız.
Abdulbaki GölpınarlıSonra peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız biz ve inananları kurtarmak, bir haktır bize.
Ali BulaçSonra Biz, elçilerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü'minleri kurtarmamız Bizim üzerimize bir haktır.
Süleyman AteşSonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. İşte böyle, üzerimize bir borç olarak mü'minleri kurtarırız.
Önceki [10:102]< >[10:104] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17